Üniformaların varlığı iyi olur, genç memurlardan bazıları sivillerin içine karışsa iyi olur. | Open Subtitles | ان يكون الضباط الاصغر عمرا ان يكونوا بثياب مدنية ويحاولوا ان ينخرطوا بالطلاب |
Tabii ki yapıyorum. Benim yaptığım spor genç kadınların peşinden koşmak. | Open Subtitles | بالطبع امارس الرياضة , و هى مطاردة الفتيات الاصغر منى سناً |
Neden mesela, emekliler, genç işsizlerden daha mutlulular? | TED | لماذا ، على سبيل المثال هل المتقاعدين اكثر سعادة عن العاطلين الاصغر سناً |
genç olan 86, yaşlı olanı ise 95 yaşında; | TED | الاخ الاصغر عمره 86 سنه اما الاخ الاكبر فكان يبلغ 95 سنه; |
Efendim... o üç adamın en genci benim. | Open Subtitles | يا صاحب السمو ... ... انا الاصغر من الثلاثة |
Orada, bekleyen arabalara ilk olarak yaşlıları koydular, sonra genç Yahudiler'i ve son olarak çocukları. | Open Subtitles | صعد كبار السن أولا في عربات الماشية وبعدها الاصغر سنا وأخيرا الاطفال |
Firmanın en genç üyesi. Bütün işlerimi yürütüyor. | Open Subtitles | انه العضو الاصغر فى شركته انه يهتم بكل شؤون عملى |
Ve siz genç nesil sübyanları şikayet ediyorsunuz ha? | Open Subtitles | وانتم يا ايها الجيل الاصغر المزعج تتذمرون؟ |
Sözde satanislerle uğraşmaya başladığımızdan beri genellikle genç erkeklerle karşılaşıyoruz. | Open Subtitles | الذى عادة ما يمارس من قبل الذكور الاصغر ربما نكون نبحث عن مراهقين |
Size bir tavsiye kızlar. Kendinizden genç biriyle evlenmeyin. Bir yaş bile. | Open Subtitles | نصيحة يا بنات لا تذهبوا الى الاصغر , حتى لو بشهر |
Tek ilgilendikleri sayılar... ve sayılar genç çalışanların daha ucuza daha verimli çalıştığını söylüyor. | Open Subtitles | ان الموظفين الاصغر سنا يكلفون مالا اقل و ينتجون افضل |
Şirketimdeki en genç başkan yardımcısı olup ta okulda en yaşlı anne olacak olmam adil mi? | Open Subtitles | هل من العدل ان اكون نائبة الرئيس الاصغر في شركتي سوف اكون الام الاكبر سنا في مرحلة ماقبل المدرسة |
Daha önceki genç bir kurbanını ise 46 kez bıçakladı. | Open Subtitles | الضحية السابقة الاصغر عمرا امضى وقتا اطول معها و طعنها 46 مرة |
Diğer tüm o genç çocuklar da sanki ben onların kahramanıymışım gibi saygı gösteriyorlar. | Open Subtitles | و كل الرجال الاصغر منى ينظرون ألىّ و كأننى بطلهم |
Joseph gemideki en genç mürettebattan biri. | Open Subtitles | جوزيف هو واحدٌ من الاصغر سنا ً على القارب. |
Pupar'ı sadece aramızda en genç dünyaya gelen kişi şarj edebilir. | Open Subtitles | الاصغر سنا في مجتمعنا هو الوحيد القادر على "شحن الـ "بوبر |
genç Benji vurulduğunda gelecekteki Benji de nedensellik değişkeninden dolayı vurulmuş olmalı. | Open Subtitles | لذلك , بنجي الاصغر عندما يتلاقي رصاصه , بنجي المستقبل يجيب بكل تأكيد ان يتلاقي رصاصه |
Gördüğünüz gibi, Harcoptis'in oğlu Neferu kraliyet tacı giymek üzereydi genç kardeşi Siptah onu yakalayıp canlı olarak mumyaladığı zaman. | Open Subtitles | الان انت تفهم ان نيفرو ابن هاركوبتس كان متأهلاً ليصبح ملك عندما اخوه الاصغر سبتاح |
Konuşma bittiğinde, küçük defterine notlar alan genç çocuk defterini kapatıp ceketine koyacak. | Open Subtitles | الاصغر منهما والذي سيكتب في دفتر ملاحظته، سيقوم بوضع الدفتر في جيبه سيقوم بوضع الدفتر في جيب الجاكيت، وعندما يفعل ذلك |
En genci, sevgilimden. | Open Subtitles | الاصغر, انجبته صديقتي |
Bir diğer şey aslında bir bedel için iki çözüm getirmektir; büyük olanı seçersiniz ve eğer bunu beğenmezseniz, ya küçük olan? | TED | الامر الثاني يعطيك حلين من اجل مشكلة واحدة لديك الحل الاكبر .. وان لم يعجبك .. لديك الحل الاصغر |