"الاطمئنان" - Traduction Arabe en Turc

    • Kontrol
        
    • olduğundan emin
        
    • bakmak
        
    • öğrenmek
        
    • güven
        
    • bakayım
        
    • olduğunu da bilmek
        
    • merak
        
    Kontrol ediyorum. Çift Kontrol. Kontrolü Kontrol ediyorum. Open Subtitles أطمئن فحسب، أطمئن ثانيةً أطمئن على الاطمئنان
    Evet biliyorum ama herkesin aynı fikirde olduğundan emin olmak istedim. Open Subtitles نعم ، أعلم ، لكني أردت الاطمئنان أن الجميع علي أهبة الاستعداد
    Yani... yapacağın tek şey ona bakmak. Kapıdan bakıp gel. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو الاطمئنان عليه انظر إليه من خلال الباب
    - Yiyecek istemedim. Oğlumun durumunu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles لا أريد أيّ طعام، أُريد الاطمئنان على حالة ابني
    Onlara dost canlısı bir yüz ve güven verici bir ses verdik. TED نمنحهم أوجه لطيفة وأصوات باعثة على الاطمئنان.
    Ayrıca sana bi bakayım dedim Open Subtitles بجانب انني, اردت الاطمئنان عليكما
    Seni rahatsız etmek istemiyor ama iyi olduğunu da bilmek istiyor. Open Subtitles لا يودّ مضايقتك، لكنّه يود الاطمئنان عليك.
    Eer saat başı Kontrol edilmezse panik atak krizine girer. Open Subtitles قد تصاب بحالة هلع لم لو يتم الاطمئنان عليها مرة كل ساعة
    Ama onun durumunu yeniden Kontrol edebilirim. Open Subtitles ولكن يمكنني الاطمئنان على حالتها مرة أخرى
    Bilgi toplamanı ve hastaları Kontrol etmeni istiyorum, hem ameliyat olacakları, hem de olmuş olanları. Open Subtitles أريد منك الذهاب إلى القياس البعادي , و الاطمئنان على مرضاي ما قبل الجراحة و ما بعد الجراحة
    Evet, sadece iyi olduğundan emin olmak istedim. Open Subtitles لقد أردت الاطمئنان عليكِ و التأكد بأنكِ بخير
    Bunun senin için zor olduğunu biliyorum, sadece iyi olduğundan emin olmak istemiştim. Open Subtitles أعلم أنّ ذلك كان صعبًا عليك، وإنّي وددت الاطمئنان عليك فقط.
    Seni rahatsız etmek istemiyorum ama sadece iyi olduğundan emin olmak istiyorum. Open Subtitles من فضلك اتصلى بى انا لا اقصد التطفل انا اريد الاطمئنان انك بخير
    Geç olduğunu biliyorum fakat sana bakmak istedim, nasıl olduğunu merak ettim. Open Subtitles أعرف أن الوقت متأخر، ولكنني أردت الاطمئنان عليك، وأرى كيف حالك.
    Küçük çocuklarına bakmak istiyor. Open Subtitles انه بمثابة أب يريد الاطمئنان على اطفاله
    Dinle burnun nasıl çalıştığını öğrenmek istedik. Open Subtitles اسمع كنا نريد الاطمئنان على أنفك
    Dinle burnun nasıl çalıştığını öğrenmek istedik. Open Subtitles اسمع كنا نريد الاطمئنان على أنفك
    Kuş sesleri, mesela, çoğu kimse için güven veren bir ses türüdür. TED مثل زقزقة الطيور على سبيل المثال فهو الصوت الذي يجده معظم الناس باعثاً على الاطمئنان ( صوت طيور تشدو )
    Bacaklarına bakayım. Open Subtitles اريد الاطمئنان على ارجلك يا ابى
    Seni rahatsız etmek istemiyor ama iyi olduğunu da bilmek istiyor. Open Subtitles لا يودّ مضايقتك، لكنّه يود الاطمئنان عليك.
    Selam, "Neler Oluyor" skeçi için dansını çalışıyor musun diye merak ettim. Open Subtitles مرحباً، أردت الاطمئنان بأنك تتمرن على رقصة "العودة" خاصتك، لحلقة "ماذا يجري!"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus