Aynı zamanda bu büyük resmi göz önüne alınca farkı anladığım ilk zamandı. | TED | وفهمت أيضًا لأول مرة الفروقات التي تصنعها عندما نضع بعين الاعتبار الصورة الأكبر. |
Her şey göz önüne alındığında bugün mutlak bir başarısızlıktı. | Open Subtitles | كل الأشياء التى فى الاعتبار اليوم كانت تدل على الفشل |
Sürdürülebilirliği dikkate alan şirketler finansal olarak gerçekten iyi durumdalar mı? | TED | هل تحقق الشركات التي تأخذ الاستدامة بعين الاعتبار أرباحا مالية حقا؟ |
Bu deneyler, bu modelleme çalışmaları iklim değişikliğinin kendisini hesaba katmadı. | TED | هذه التجارب ودراسات النمذجة لم تأخذ في الاعتبار تغير المناخ نفسه، |
Ben de aklında bulunmasını tembihlemiştim, ama... | Open Subtitles | لذلك أنا فقط طلبت منه أن تبقينا في الاعتبار |
Yeniden gözden geçirilen bu sayılara bakarsak, sizin tavsiyeniz nedir? | Open Subtitles | بماذا توصي؟ أعتقد أنه لابد أن تأخذ في الاعتبار |
Ayrıca mahkeme tecavüz mağdurunun yaşadığı ruhsal sıkıntıyı da göz önüne alacak. | Open Subtitles | بالاضافة إلى الحالة النفسية لعائلة الضحية .. المتعرّضة للاغتصاب تؤخذ بعين الاعتبار |
Şu sıralar biraz yalnız olduğunu göz önünde bulunduramaz mısın? | Open Subtitles | لكن هل أخذتِ بعين الاعتبار أنه قد يكون وحيدًا وحسب؟ |
göz önünde bulundurmanız gereken bazı şeyler örnekler, hikayeler ve benzetmeler. Bunlar, içeriğiniz hakkında bizi heyecanlandırmanın yolları. | TED | قليل من الأشياء نضعها في الاعتبار مثل سرد الأمثلة و القصص والمقايسات. تلك طرق لإشراكنا وجعلنا متحمسين لمحتوى علومك. |
Araba tasarladığınızda, lütfen satış sonrası tamirhanelerde arabayı tamir edenlerin ihtiyaçlarını göz önüne alın. | TED | عندما تصمم سيارات، أرجو الأخذ بعين الاعتبار حاجات هؤلاء الذين سوف يصلحون السيارات في كراجات خدمة ما بعد البيع. |
Her obje için, kütlenin objenin etrafında nasıl dağıldığını göz önüne alarak bütün kütlesinin ortalama konumunu belirleyebiliriz. | TED | في أي جسم، يمكننا تحديد الموقع المتوسط لمجمل كتلته مع الأخذ بعين الاعتبار كيف تنتشر الكتلة ضمن الجسم. |
Fakat biz tüm kötülükleri dikkate aldık ve çok çeşitli örümcek ağlarını çalıştık. | TED | لكن قد أخذنا بعين الاعتبار كل الاحتمالات، وقد تدربنا بتنوع شامل لشباك عناكب. |
Kraliçemin sizi kazığa sokmadan önce bunu dikkate alacağından eminim. | Open Subtitles | ربما ملكتي ستأخذ هذا بعين الاعتبار قبل أن تغرسك بوتد |
Bugün dikkate alman gereken şey kuvvetin değil, neyin doğru olduğudur. | Open Subtitles | ما ينبغي عليك النظر إليه بعين الاعتبار اليوم ليس قوتك العظيمة |
Yaptıklarımın geri alınamayacağının farkındayım ama sinema aşkım da hesaba katılmalı. | Open Subtitles | أناأعلمأن أفعاليلايمكن أنتبررقانوناً.. لكن حبي للفن يجب أن يؤخذ بعين الاعتبار |
Tamam, şimdi, havayı dikkate alıyorum, rüzgarı dikkate alıyorum, yapısal mimari, nüfus yoğunluğu, trafik akışı, ve aklında bulunsun, bunlar sabit değerler, | Open Subtitles | ..جيد ، لنأخذ في الاعتبار الآن الطقس ..وكذلك فهناك الرياح ..و طبيعة البنايات ، الكثافة السكانية ، التدفق المروري |
Bu yaratıkların ortaya çıkmaları için gereken zamana bakarsak, bir mutasyon olmuş olmalı. | Open Subtitles | إذا أخذنا بعين الاعتبار كمية الوقت ،التي تلزم لولادة هذا الشيء عندها أخشى أن خلق مثل هذا المتحوِّل لن يكون غريباً |
şunu düşünün: Bilişsel bir sistem yapmak geleneksel yazılım yoğunluklu bir sistem yapmaktan temel olarak farklı. | TED | لنأخذ بعين الاعتبار أن بناء نظام واع يختلف تماماً عن بناء النظام التقليدي المعقد في الماضي. |
Polisin de yolda olduğunu düşünürsek sizin de oradan ayrılma zamanınız geldi. | Open Subtitles | وبالأخذ في الاعتبار أن الشرطة في طريقها حان الوقت لمغادرتك أنت أيضًا |
Yardım çalışanlarına karşı yapılan saldırıların insanlığa yapıldığını kabul etmeliyiz. | TED | لابد من أن نأخذ في الاعتبار أن تلك الهجمات ضد عمال الإغاثة الإنسانية هي هجمات ضد الانسانية نفسها. |
Mike ve ben tarih belirlediğimizde Önerini kesinlikle gözden geçireceğim. | Open Subtitles | عندما نحدد انا ومايك موعدا بالتاكيد ساخذ عرضك بعين الاعتبار |
Lütfen yeniden düşün! Asla onlardan biri olmadın sen! Kendi öz iradem var. | Open Subtitles | ولكن يا أخي، أرجوك ضع بعين الاعتبار بأنك لم تكن أبدا واحد منهم |
"Babam Kronos'un size kötü davrandığını biliyorum ama ben size saygı göstereceğim. | Open Subtitles | سوف يتم إعادة الاعتبار لكم و أعلم أن أبي كرونوس أساء معاملتكم |
Özellike limuzin şirketinin Smith'in ilk defa araç istediğini söylediğini hesaba katarsak. | Open Subtitles | اذا اخذنا بعين الاعتبار كلام شركة الليموزين ان سميث زبون لاول مرة |
Ama şu durumda, söz konusu kafaların değerini düşünmek akıllıca olacaktır. | Open Subtitles | لكن في هذه الحالة، لمن الحكمة أخذ بعين الاعتبار الرؤوس المعنية |
Hanımefendinin hastalığını düşününce öylece kaçıp gitmesi tamamen gerçekdışı görünüyor. | Open Subtitles | إذا أخذنا مرضها بعين الاعتبار تبدو فكرة هربها غير واقعية |