Şu an bindiğin at bu çiftlikteki en pahalı at. | Open Subtitles | .. إن الحصان الذي تمتطيه الآن هو الحصان الاغلى بمزرعتنا |
Ceket dahil bütün bu kıyafetin, bana maliyeti 55$, ve bütün hafta giyeceklerim arasında en pahalısı buydu. | TED | فكل ملابس تلك مع السترة كلفتني 55 دولار وقد كان هذا الزي هو الاغلى في هذا الاسبوع |
Piramitlerden beri bir insanın kendisi için yaptığı en pahalı anıttır. | Open Subtitles | منذ زمن الاهرامات زنادو التذكار الاغلى الذي بناه الرجل لنفسه |
Emekli olduktan sonra, O uluslararası bir paralı organizasyonda ortak var Ve şu anda en pahalı olanıdır. | Open Subtitles | بعد عودته, انظم لمنظة مرتزقة عالميا و هو الاغلى حاليا. |
Bakanın buraya gelip neden en pahalı modeli seçtiğini açıklaması gerek. | Open Subtitles | يجب ان يفند وزير الدفاع... ...اختيارة للطائرة الاغلى |
Scottsdale'deki en pahalı kuyumcudan. | Open Subtitles | من محل المجوهرات الاغلى في سكوت ستيل |
─ Richard Hammond, seninki en pahalısı. ─ Evet. | Open Subtitles | (هاموند) كانت سيارتك هي الاغلى - هذا صحيح - |