Son derece sarsıcı bir Ölüme yakın deneyimden beni kurtaran kadın için elbette. | Open Subtitles | للمرأة ألتي أنقذني من صدمة تجربة الاقتراب من الموت حسنا |
Ama bu Ölüme yakın deneyim veya beden dışı deneyim yaşadığını söyleyen insanlar arasındaki ortak bir içerik. | Open Subtitles | إلا أنَّه أمر شائع في أوساط الذين يقولون أنَّهم قد مروا بتجربة الاقتراب من الموت |
Ancak Charlotte'un hayata olan tutkusunu, hiç bir şey Ölüme yakın deneyim kadar ehlileştiremezdi. | Open Subtitles | ولكن كانت شهوة شارلوت ل الحياة غير مروضه من شيء سهلا كتجربة الاقتراب من الموت. |
Ölüme yaklaşma deneyiminin ne olduğunu iyi bilirim. | Open Subtitles | أعرف ماهي تجربة الاقتراب من الموت |
Ölüme yaklaşma deneyimi gibi birşey. | Open Subtitles | - - مثل تجربة الاقتراب من الموت |
Ömrümü Ölüme yakın deneyimleri araştırmaya adadım. | Open Subtitles | أمضيت حياتي في دراسة تجارب الاقتراب من الموت. |
I bir Ölüme yakın duruma bir hayli ağrılı iniş yaptı. | Open Subtitles | لقد تقدمت أصل مؤلمة بشكل لا يطاق في حالة الاقتراب من الموت |
Geçen gün Ölüme yakın Deneyim Araştırma Vakfı'nın bulgularını okuyordum ve evet, böyle bir şey var. | TED | في يوم ما، كنت أقرأ عن نتائج دراسات "مؤسسة أبحاث تجربة الاقتراب من الموت"، ونعم، هناك مؤسسة بهذا الاسم. |
Bir çeşit Ölüme yakın deneyim yaşadım. | Open Subtitles | كان لدي ... نوع من تجربة الاقتراب من الموت. |
Ölüme yakın bir deneyim. | Open Subtitles | N.D.E. تجربة الاقتراب من الموت. |
Ölüme yakın deneyim. | Open Subtitles | تجربة الاقتراب من الموت. |