Bugün küresel ekonominin en önemli aktörleri şirketler ve kuruluşlardır. | TED | فأكثر العوامل أهمية في بناء الاقتصاد العالمي اليوم هي الشركات العملاقة. |
Kabul edelim, kredi derecelendirme kuruluşları küresel ekonominin çöküşün eşiğine gelmesine katkı sağladılar. Ama artık çalışma şekillerini değiştirmeleri lazım. | TED | دعونا نواجه الأمر، فوكالات التصنيف الائتماني هذه، قد ساهمت في وضع الاقتصاد العالمي في الهاوية، ومع ذلك عليهم أن يغيروا الطريقة التي يعملون بها. |
Önemli biçimde balık sosyal çevresinin birinden diğerlerine bilgiyi yayarak yapmış olduğu milyonlarcamızı doyuran ve küresel ekonomiyi ayakta tutan bütün bu mercan resifini etkileyen bu hareketleri sayesindedir. | TED | لذلك بشكل ملحوظ، الشبكات الاجتماعية للأسماك تسمح لأفعال واحد لنشرها إلى كثيرين ويمكن أن تؤثر على الشعاب المرجانية بأكملها، التي تغذي الملايين منا ودعم الاقتصاد العالمي لكل واحد منا. |
Dünya Ekonomik Forumu ve Harvard Halk Sağlığı Okulu, 2011'den 2030'a kadar, büyük kronik hastalıkların ve akıl hastalıklarının, küresel ekonomiye 47 trilyon dolara mal olacağını tahmin ediyor. | TED | إن المنتدى الاقتصادي العالمي ومدرسة هارفارد للصحة العامة يُقدّران أنه من العام 2011 وحتى عام 2030، الأمراض المزمنة الأساسية والأمراض النفسية ستُكلّف الاقتصاد العالمي 47 تريليون دولار. |
savunduğum sistem, kaynaklara dayalı küresel ekonomi mükemmel değil, ama sahip olduğumuz sistemden kat kat daha iyi. | Open Subtitles | النظام الذي أدعو له, الاقتصاد العالمي القائم على الموارد ليس مثاليّا, لكنه أفضل بكثير مما لدينا. |
Günümüzde yetenekli bir atletin, ya da başarılı bir sanatçının küresel ekonomide daha önce hiç olmadığı kadar yeteneklerini güce çevirebildiğini izliyoruz. | TED | يمكننا جميعاً رؤية الرياضيين الرائعين أو الموهوبين الرائعين كيف أن بإمكانهم اليوم توسيع مهاراتهم عبر الاقتصاد العالمي كما لم يحدث من قبل. |
Global Ekonomi asla beklemez. Oh! Ooh, sen DJ değilsin. | Open Subtitles | الاقتصاد العالمي لا ينتظر أنت لست مقدم الأغاني |
Lewis Rainieri'nin Mortgage'a Dayalı Finansal Ürünleri mutasyona uğradı ve dünya ekonomisini ele geçiren bir canavara dönüştü. | Open Subtitles | في النهاية فكرة لويس ريناري للتأمين الخلفي على الرهنية تحولت الى شيء متوحش تسبب في انهيار الاقتصاد العالمي كله |
Dünya ekonomisi özellikle bu nesilde dekarbonize olmak zorunda. | TED | يجب أن يتخلص الاقتصاد العالمي من الكربون بشكل كبير، وفي جيلٍ واحد أساسًا. |
Veriyi, hızlı çekim görüntüsü hâline getirip küresel ekonominin hareketine bakabiliriz. | TED | عند تحويل المعلومات لصورة بتقنية "الفاصل الزمني" نحصل على صورة متحركة لخطوط الاقتصاد العالمي. |
Çünkü bu büyüme, küresel ekonominin neredeyse iki katı ve büyüme aynı dönemde ortalama yüzde 3,3. | TED | لأن هذه الزيادة تقارب ضعف سرعة الاقتصاد العالمي بمتوسط 3,3% في الفترة نفسها. |
Petrol fiyatları yükseldikçe küresel ekonomiyi dalgalandıracak. | Open Subtitles | لأن أسعار النفط ترتفع سيؤثر ذلك على كل جزء من الاقتصاد العالمي |
Ancak küresel ekonomiyi istikrarsızlığına bırakmanıza izin veremedim. | Open Subtitles | ولكنني ببساطة لم أكن أسمح لكم بزعزعة استقرار الاقتصاد العالمي. |
Bu olay devam etti, bu noktada aslında tüm küresel ekonomiyi etkiliyorsun. | TED | هذا الشيء انطلق ، أنت أثرت في الاقتصاد العالمي كاملا، أساسا ، في هذه المرحلة . |
Bu dünyadaki Beatrice'leri düşünün, Adenike'leri düşünün, onlar, kendilerini küresel ekonomiye getiren muhteşem şeyler yaparken aynı zamanda erkek ve bayan arkadaşlarının çalışmalarını sağlıyorlar ve bu ailelerin çocuklarının eğitilmesini sağlıyorlar çünkü velileri bunun için yeterli para kazanıyor. | TED | فكّر في بيتريسس ، وفكّر ب أندينكس في هذا العالم ، الذين يفعلون أشياء لا تصدق تضعهم في الاقتصاد العالمي ، بينما في الوقت نفسه التأكد من توظيف الرجال والنساء، وأن الأطفال في تلك الاسر يحصلون على تعليم لأن والديهم يكسبون دخل كاف. |
(Alkış) Gelecek 15 yıl içerisinde, çocuk evliliklerinin küresel ekonomiye trilyonlarca dolara mal olması bekleniyor. | TED | (تصفيق) من المتوقع أن يُكلِّف زواج القصر الاقتصاد العالمي تريليونات الدولارات على مدى السنوات الخمس عشرة المقبلة. |
Retoriklere rağmen, küresel ekonomi, ayrışmanın hem ABD hem de Çin için son derece maliyetli ve acı verici olacağı bir entegrasyona dönüştü. | TED | بخلاف التصريحات، نما الاقتصاد العالمي لمثل هذا التكامل وفك الارتباط سيكون مكلفا للغاية ومؤلما لكل من الولايات المتحدة والصين. |
küresel ekonomi çöktü. | Open Subtitles | الاقتصاد العالمي تصادم |
GSYİH'nın küresel ekonomide başarının ölçüsü olduğu bir dünyada yaşıyoruz. | TED | نحن نعيش في عالم حيث الناتج الإجمالي هو مؤشر النجاح في الاقتصاد العالمي. |
Sıkı sıkıya bağlı olduğumuz küresel ekonomide olduğu gibi kabul ettiğimiz tüm yöntemleri mültecilere geçerli kılabiliriz, kılmalıyız. | TED | كل الطرق التي نتخذها للوصول الى الاقتصاد العالمي يمكن ويجب أن تنطبق على اللاجئين. |
Global Ekonomi bu. | Open Subtitles | من أجل الحفاظ على الاقتصاد العالمي |
Global GSYİH 1950'ye kıyasla 10 kat artmış durumda ve bu artış milyarlarca insanı zenginleştirirken Global Ekonomi inanılmaz şekilde bölündü. Gelirin zenginlere giden büyük kısmı, bugün global ekonominin sadece %1'ini temsil eder. | TED | الناتج المحلي العالمي هو أكبر 10 أضعاف من قيمته في عام 1950 وهذه الزيادة قد جلبت الكثير من الرخاء لمليارات الناس، ولكن الاقتصاد العالمي أصبح منقسمًا بطريقة لا تصدق، مع الحصة الهائلة من عائدات الثروة التي تتراكم الآن لدى واحد في المائة من سكان العالم. |
Ve bu grup neredeyse tüm dünya ekonomisini kontrol ediyor. | Open Subtitles | وهذه المجموعة لديها اليسطرة على الاقتصاد العالمي برمته. |
Günümüzde dünya ekonomisini ilerleten şeyler matematik ve bilimdir. | Open Subtitles | محرك الاقتصاد العالمي يرتكز أكثر فأكثر على الرياضيات والعلم |
Dünya ekonomisi de öyle | Open Subtitles | الاقتصاد العالمي على وشك الانهيار |