Bu mola verme fikri belkide kendi yolculuğumda öğrendiğim en büyük ders oldu. | TED | استمتعوا بالهدوء بالتوقف انه الدرس الاكبر الذي تعلمته من رحلتي هذه مع المرض |
en büyük oğlu Portland'da bir muhasebeciymiş. O ters doğandı, değil mi? | Open Subtitles | ـ ابنها الاكبر يعمل محاسبا اهو الذي ظهرت مؤخرته اولا عند الولادة؟ |
Büyük-büyük baban, insanlık tarihinin en büyük keşiflerinden birini yaptı. | Open Subtitles | جدك الاكبر قام بواحد من أهم الاكتشافات فى تاريخ البشريه |
İkincisi şey, günümüz dünyası hakkında daha büyük bir ders. | TED | والامر الثاني .. هو الدرس الاكبر فيما يخص العالم اليوم |
Benjamin ve geri kalanlar yaşayan en büyük yırtıcı hayvanı yakalamak üzereler. | Open Subtitles | بنجامين وبيقة الطاقم هم نحو الاضطلاع بالوحش الاكبر الذي عاش مُطلقا ً. |
Hanımlar, beyler ilişkinizde üstesinden geldiğiniz en büyük zorluğu ne demiştirler? | Open Subtitles | سيداتي، ماذا يقول السادة كان التحدي الاكبر الذي تغلبت عليه علاقتكم؟ |
Ve önümüzdeki onyıl içerisinde dünyanın en büyük ekonomisine sahip olacak. | TED | خلال عقد واحد سوف تصبح الاقتصاد الاكبر في العالم |
Muhtemelen en büyük değişim jenerasyonlar arasındaki farklılığın değiştiğini anlamaktı. | TED | وربما التغير الاكبر هو اننا نستوعب اننا مختلفون عن بعضنا البعض في الاعمار .. والتقنيات .. وهذا يغير الكثير |
Nasıl dünyanın en büyük ekonomisi haline geldi? | TED | ولكن كيف استطاع ان يصبح الاقتصاد الاكبر في العالم ؟ |
Penisilinin üretilmesi bu kadar hızlı oldu ve tüm zamanların en büyük tıbbi gelişmelerinden biri haline geldi. | TED | بهذا المنحى تم رفع سوية انتاج البنسلين وقد غدا بذلك التقدم الطبي الاكبر على مدى التاريخ |
Ulusal düzeyde bir ekonomik performans ölçütü olarak GSYİH'i ölçtüğümüze ülke bazındaki en büyük varlığımızı bu ölçüme dahil etmiyoruz. | TED | عندما نقيس الناتج القومي وكمقياس للاداء الاقتصادي على المستوى الوطني, لم نضمّن الاصول الاكبر على مستوى الدولة |
Burada ki en büyük zorluk ise malzeme biliminin kompleks olması ve pahalı donanımlar gerektirmesidir. | TED | التحدي الاكبر هو ان علم المواد معقد ويتطلب معدات باهظة الثمن. |
Yani Okapi Bitki koruma alanı en büyük fil topluluğunu barındırdığını düşünüyorum artık Kongo da korunmuş bir bölgemiz var | TED | لذا كانت محمية أوكابي الحيوانية تحتفظ بعدد محمي – أعتقد بأن العدد الاكبر من الفيلة موجود حاليا في منطقة الكونغو المحية |
Bir "loop-the-loop" Dünyadaki en büyük. | TED | وهو دوران داخل حلقة .. الدوران الاكبر في العالم |
Ve hatırlayın, bazen en büyük değişimler olmasını beklemediğiniz şeyler aslında öyledir. | TED | وتذكروا انها الاشياء التي لا نتوقعها على الاطلاق هي التي تقوم بالتغيرات الاكبر |
Tüm öğrencilerin hastalanmasından başka ne daha büyük olabilir ki? | Open Subtitles | ما هي القصه الاكبر من جعل كل الطلاب مرضى ؟ |
"Dünyadaki en iyi abi olacağıma söz veriyorum. " | Open Subtitles | أعد ليكون أفضل الاخ الاكبر في العالم كله ، نيكولاس. |
Hareket et! Daha büyüksün, daha güçlüsün, daha hızlısın, tamam mı? | Open Subtitles | تحرك انت الاكبر انت الاسرع انت الاقوى |
- dünyanın En büyüğü mü bilmem ama... bu odadaki en büyük olduğu kesin. | Open Subtitles | لست متاكد من كلمت الاكبر في الكون ولكني واثق انها الاكبر فى هذه الحجرة |
Hepinizin bildiği gibi, George benim BBG evinden ağabeyim. | Open Subtitles | وكما تعرفون جميعا جورج هو اخي الاكبر |
Kral,uykuya daldı ama o Dauphin ve 2 amcasının en iyi arkadaşları olmasını istedi. | Open Subtitles | الملك نائم لكن يريد ابنه الاكبر وعميّه الاثنين بأن يصبحوا افضل الاصدقاء |
Billy'nin büyük dedesi İç Savaş'a katılmıştı. | Open Subtitles | جد بيلي الاكبر كان في مطاردة الثور الاولي |
büyük büyük babam ilk göçmenlerdenmiş. | Open Subtitles | جد جد جدي الاكبر كان احد المستعمرين الاوائل. |