Bak, sana yalan söylemeyecek ve Ekvator'un yaşam değiştiren bir tecrübe olmadığı gibi davranacağım ama bilmiyorum, belki de onu entelektüelleştirir. | Open Subtitles | انا لن اكذب عليك واتظاهر ان الاكوادور لم تكن تجربة تغيير حياة حقيقية لكن لا اعرف هذا ربما يكون تنويريا منه |
Ve ordu, Clearbec'in Ekvator'daki ortağı, ...şehrime geldi ve etrafı karantina altına aldı. | Open Subtitles | والجيش ، شريك "كليربيك" في "الاكوادور". وانتقلوا الي بلدتي وقامو بالحجر الصحي عليها |
Ekvator'da dağlarda bir klinikte çalışıyor. | Open Subtitles | أنه الان ذهب الى الجبال فى الاكوادور |
Şili antibiyotik direnci sorununun üstesinden gelmiş mi? Bu arada Ekvador'da bu sorun yeni yeni mi ortaya çıkmış? | TED | هل تمكنت شيلى من تجنب مشكلة مقاومة المضادات الحيوية؟ بينما كانت لدى الاكوادور بوادر المشكلة؟ |
Ciudad Blanca, Cemeterio General (Beyaz Şehir, Mezarlık), Guyaquil, Ekvador | Open Subtitles | سيوداد بلانكا: المدينة البيضاء: المقبرة العامة غوياغويل، الاكوادور |
Bu hemstırları Ekvator'dan gelen bir veli sınıfıma verdi. | Open Subtitles | . تلك الجراذ إعطيت إلى فصلي بواسطة أبائهم الذي عادوا للتو من "الاكوادور" |
Tayca, Ekvator'un dışında çocuklar, kadınlar ve erkekler öldürülüyorlar. | Open Subtitles | النساء والاطفال والرجال يتم قتلهم خارج "تايكا" بالـ "الاكوادور". |
- Ekvator'da çıkarlarımız var. Bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | -لدينا اهتمامات بـ "الاكوادور" ، انتِ تعلمي ذلك |
İnternetten araştırıp Ekvator'da gerçekten neler olduğunu çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | انها كانت علي الانترنت تحاول ان تعلم -حقيقة ما حدث بـ "الاكوادور ". |
Ekvator ile ilgili bazı cevaplar almadan hiçbir şeyi imzalamıyorum. | Open Subtitles | انا لن اوقع اي شئ قبل ان اعلم ما حدث بـ"الاكوادور". |
Hayır unutmuyorum. Ama Ekvator'u da unutmuyorum. | Open Subtitles | لا لم انسي اي من ذلك ولكني لم انسي "الاكوادور" ايضاً |
Clearbec hisselerinin çoğunluğuna sahip olduğum için, sizlere Ekvator'da yaşanan olaylarla ilgili kapsamlı bir soruşturma yapılacağı sözünü veriyorum. | Open Subtitles | كأحد المساهمين الرئيسين في "كليربيك". أعد بتحقيق كامل لما حدث في "الاكوادور". |
Kendisi, La Vida Campesine hareketinin kurucusu ve Clearbec'in Ekvator'da yarattığı vahşeti gün yüzüne çıkartan kişi. | Open Subtitles | مؤسس حركة "لافيدا كامبسينا". والذي قام بالكشف عن الاعمال الوحشية التي تمت بـ"الاكوادور" عن طريق "كليربيك". |
Bunlar Saraguros'lar,Güney Ekvator'da bir Kızılderili grubu. | Open Subtitles | وهذه من هنود الساراغوروس جنوب الاكوادور |
Ekvator'daki ofislerimize gizlice sızmış. | Open Subtitles | لقد تسلل الي مكاتبنا بـ "الاكوادور". |
- Bazı siviller senin Ekvator'da bir şeyi soruşturmanı istiyorlar, iyi para var. | Open Subtitles | - بعض المدنين يريدوا ... البحث عن شئ في "الاكوادور" ، هناك اموال جيدة |
- Ama Clearbec'in Ekvador'daki faaliyetleri hakkında bazı uygusuz söylentiler duymaktayız. | Open Subtitles | -جيد ولكننا نسمع عن شائعات سيئة جداً تعود علي "كليربيك" بـ"الاكوادور". |
Snowden, siyasi iltica hakkı için Rusya'dan Küba'ya daha sonra Ekvador'a ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | عينات سنودن تأتي من روسيا إلى كوبا ثم الى الاكوادور. |
Quito, Ekvador'dan birkaç gün önce Portland'a iniş yaptı. | Open Subtitles | لقد وصل منذ بضعه ايام في بورتلاند علي متن رحله جويه قادمة من كيتو في الاكوادور |
Onun Ekvador veya Venezuela'ya kaçmasına yardım edeceklerdi. | Open Subtitles | كانوا سيساعدونه في الهروب الى الاكوادور او فينزويلا |
Ekuador'da daha önce kimsenin alamadığı kadar çok oyla kazandı. | Open Subtitles | بعدد اصوات لم ينلها أحد في تاريخ الاكوادور |