doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | حسناً, تهانيا يا بني انت تفعل الامر الصحيح |
doğru şeyi yapıp yapmadığımdan pek emin değilim. | Open Subtitles | انا فقط لا اعرف ان كنت قد قمت با الامر الصحيح ام لا |
- Sence bir avuç politikacıyı doğru şeyi yapmak konusunda ikna edebilecek misin? | Open Subtitles | هل تعتقد انك تستطيع ان تقنع حفنة من السياسيين ؟ لفعل الامر الصحيح ؟ |
Senin adına sevindim. Doğru olanı yapmışsın. | Open Subtitles | حسناً, هذا جيد, لقد فعلت الامر الصحيح |
Doğru olanı yapıyorsun Jason. | Open Subtitles | يا الهي , جايسون انك تفعل الامر الصحيح |
doğru şeyi yapacağına nasıl güveneyim? | Open Subtitles | كيف لي ان اعرف انني استطيع ان اثق بك ان تفعلي الامر الصحيح ؟ |
doğru şeyi yapacağını bildiğim için mışıl mışıl. | Open Subtitles | بعمق,بما أنني اعرف أنك ستفعل الامر الصحيح |
Evet, doğru şeyi yapmaya çalıştım ama sonunda onun yerine kız kardeşinle yattım. | Open Subtitles | نعم , لقد حاولت فعل الامر الصحيح , لكن في النهاية لقد عاشرت اختك |
İyi düşün. doğru şeyi söylemen çok önemli. | Open Subtitles | فكري أكثر، من المهم ان تقولي الامر الصحيح |
ya da doğru şeyi yapacak kuvveti bulmaktır. | Open Subtitles | او ايجاد القوة لفعل الامر الصحيح. |
Yani, ben... doğru şeyi yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انتي تعلمين، احاول ان افعل الامر الصحيح |
Sence bu soyguncular beni büyük balığa yönlendirmekle doğru şeyi mi yaptılar? | Open Subtitles | هل انت تقول ان هؤلاء المجرمين بطريقة ما فعلوا الامر الصحيح لقيادتي الى سمكه اكبر؟ *اي هدف اهم* |
İnşallah doğru şeyi yapıyorumdur. | Open Subtitles | امل اننى افعل الامر الصحيح. |
Biz Doğru olanı yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلنا الامر الصحيح |
Her zaman Doğru olanı yapmaya çalıştım. | Open Subtitles | دائما حولت فعل الامر الصحيح |
Doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت الامر الصحيح. |
Doğru olanı yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل الامر الصحيح |