| Venedik'te intihar oranı gerçekten düşüktür çünkü eğer bir binadan atlarsan, kanal ya da benzeri şeylerin içine düşüp ıslanırsın. | Open Subtitles | نظرية ان معدل الانتحار في مدينة البندقية منخفض جدا لانه عندما اقفز من على بناية مؤخرتك سوف تصطدم بالماء والقرف |
| Küresel olarak, bir yılda her 40 saniyede 800,000 intihar. | TED | عالمياً 800,000 في السنة. الانتحار في العالم، شخص في كل أربعين ثانية |
| Olağandışı bir durum değil. El ve ayakları felç olan kişilerin yüzde altmışında intihar girişimi olur. | Open Subtitles | هذا ليس من المُعتاد، ستة من عشر مصابين بالشلل الرباعي يحاولون الانتحار في وقتٍ ما |
| Geçen ay Üs okulunda meydana gelen intihar olayını duydunuz mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن عملية الانتحار في قاعة المدرسة الشهر الماضي؟ |
| Çünkü şimdi yapacağın şey, karanlık bir sokakta intihar etmek. | Open Subtitles | لأن كل ما يمكنك فعله الآن هو الانتحار في حارة مظلمة يا رجل. |
| Evet, intihar bombardıman uçağı gibi terliyordun. | Open Subtitles | نعم, لقد كنت تتعرق كمخصة الانتحار في الجهاد الصيفي |
| Bir kasaba bu kadar intihar kaydı var mı bilemiyorum fakat kayıtlarda baya yukarılarda olacağız. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الرقم القياسي لحالات الانتحار في مدينة واحدة ولكننا يجب أن يكون لنا مكان على الخرائط |
| Biz Londra'da Hintlileri kazanmak için bir intihar yardım hattı açtık. | Open Subtitles | نحن خط يساعد الهنود الذين يحاولون الانتحار في لندن |
| Aile sorunları, 16 yaşında intihar girişimi. | Open Subtitles | أفسدت حياتها العائلية محاولة الانتحار في 16 من عمرها |
| O zamandan beri dünya çapında intihar oranı sarsıcı boyuta ulaştı. | Open Subtitles | ارتفع عدد عمليات الانتحار في العالم منذ ذلك الوقت إلى مستويات مذهلة |
| İkincisi 45 yaşında intihar eden Terry Long'du. | TED | والثاني "تيري ليونج" أقدم على الانتحار في عمر 45 سنة. |
| bu slaydı dört sene önce de görmüştünüz-- beyni ele geçiren, ve organizmanın genetik çıkarı haricinde başka bir amaç ile intihar eğilimine bile sebep olan bir parazit. | TED | لقد رأيتم هذه الصورة قبل أربع سنوات.. الطفيلي الذي يصيب الدماغ ويحث حتى على الانتحار في سبيل قضية غير قضية صحته الجينية. |
| Bu moral için intihar olurdu. | Open Subtitles | كان يمكن أن يكون الانتحار في المعنويات. |
| Asıl beklemek intihar. | Open Subtitles | الانتظار هو الانتحار في حدّ ذاته |
| - Doğuda bir intihar vakasında çalıştım. | Open Subtitles | انا عملت في قسم الانتحار في الشرق |
| Fransa, Avrupa'da en yüksek intihar oranına sahip. | Open Subtitles | تتمتع "فرنسا" بأعلى معدلات الانتحار في أوروبا |
| Polis merkezinde nasıl intihar edebilir? | Open Subtitles | كيف يُمكنه الانتحار في مركز الشُرطة؟ |
| Millander babalık figürleriyle olaya, küvette intihar süsü verir. | Open Subtitles | ميلاندر) يعد عمليات الانتحار) في حوض استحمام مع شخصية أبوية |
| Japonya'daki intihar oranı tavana vurmuş! | Open Subtitles | معدل الانتحار في (اليابان) عالٍ جداً! |