Okullar, öğrencilerin çok dar bir başarı spektrumunda neler yapabileceklerini bulmaları için teşvik ediliyorlar. | TED | يتم تشجيع المدارس على اكتشاف ما يمكن للأطفال القيام به في نطاق ضيق جداً من الانجازات. |
Para, şöhret, güç veya başarı mı? | Open Subtitles | هل هو المال ام الشهرة ام القوة ام الانجازات ؟ |
Maksimum kişisel başarı için mükemmel düzenlenmiş bir tarif. | Open Subtitles | هي وصفه محدد تماما للاشخاص الاعلى من الانجازات الشخصيه |
Tüm zamanların en büyük bilimsel başarı için? Nitrotrinadium gibi bir şey yoktu | Open Subtitles | لاعظم الانجازات العلميه على مر العصور؟ لم يكن هناك شئ اسمه النيترو |
Bir sürü başarı ve daha 32 yaşındasın. | Open Subtitles | الكثير من الانجازات وما زلت بعمر 32 |
(Gülüşmeler) Çok şeyler başardık ve müthiş bir başarı idi. | TED | (ضحك) وقد قمنا بالعديد من الانجازات وحققنا العديد من النجاحات الكبيرة |
Böylesi daha büyük başarı. | Open Subtitles | وهذا هو أعظم الانجازات |
Bir McKinsey araştırması gösteriyor ki farklı etnik gruplardan veya farklı gelir düzeylerinden öğrenciler arasındaki uzun süredir var olan başarı farkını 1998'de kapatabilseydik 2008'e geldiğimizde GSYİH -- kullanılmamış ekonomik kazancımız -- 500 milyar dolar artabilirdi. | TED | أظهرت دراسة لماكنزي أنه إذا كنا في عام 1998 قد تمكنا من سد ثغرات الانجازات لطلبتنا التي طال أمدها بين الطلبة لخلفيات عرقية مختلفة أو الطلبة ذوي مستويات الدخل المختلفة، بحلول 2008، فإن إجمالي الناتج المحلي... مكاسبنا الاقتصادية غير المستفاد منها... لكانت ارتفعت أكثر من 500 مليار دولار. |