O şık giysilerin ve ukala konuşmaların seni beyefendi yapmaz. | Open Subtitles | كل تلك الملابس الانيقة والحديث البارع لا تجعلك رجل محترماً |
O yüzden şık giyindim. Bana şans dileyin. Hoşça kalın. | Open Subtitles | وهذا يفسر ملابسي الانيقة تمنى لي الحظ الجيد, الى اللقاء |
Sandığı görüp görebileceğin en şık kıyafetlerle doluymuş. | Open Subtitles | يقولون لى أن لديها صندوق ملىء بالملابس الانيقة |
O odun legolarla çok şık şeyler yapabilirsin, evet ama dedem onlardan biri değil. | Open Subtitles | يمكنك بناء الكثير من الأشياء الانيقة من لعبة البناء هذه لكن جديّ ليس أحد هذه الأشياء |
O odun legolarla çok şık şeyler yapabilirsin, evet ama dedem onlardan biri değil. | Open Subtitles | يمكنك بناء الكثير من الأشياء الانيقة من لعبة البناء هذه لكن جديّ ليس أحد هذه الأشياء |
Evet, iyi niyetli, doğru sözlü ve şık giyimli Birgitte Nyborg'u özledim. | Open Subtitles | طبعا افتقدت المؤدبة والمتحدثة نيبورغ وصاحبة الملابس الانيقة التي وقفت هنا |
Oh, hayır, ben o şık perişan değil biliyorum, biz boyadık ama eğer sonra kumlanmış bunu bu sıkıntılı görünüm vermek için ... | Open Subtitles | اوه, كلا انا اعرف انها لا تبدو من طراز التحفيات الانيقة, ولكن اذا قمنا بطلائها ومن ثم صقلها لأعطائها الطابع الحزين لمؤلم... |