Tabii eğer doktorla rahip arasındaki konuşmaya kulak misafiri olmadıysa. | Open Subtitles | الا اذا كان قد استمع الى المحادثة بين الطبيب والكاهن |
Dört ya da beş dakikalık. Başka biri atlamayı düşünmüyorsa Tabii! | Open Subtitles | اربع او خمس دقائق بالكثير الا اذا اراد شخص آخر القفز |
O da acı çekiyor, ama belli etmiyorsa başka Tabii. | Open Subtitles | الا اذا كانت في ألم ايضاً لكنها لا تظهر ذلك |
Blair, orada, yukarıda... Tabi ki sende oraya gitmek istemiyorsan. | Open Subtitles | حسنا بلير في العليّة الا اذا كنتِ لا تريدي ذلك |
Tabi eve dönmek için daha iyi bir fikrin varsa bilemem. | Open Subtitles | الا اذا كان عندك فكرة افضل كي تعودي بنفسك الى وطنك |
Derisi bizden ince olmadığı sürece, bu piçe bir zararı olmaz. | Open Subtitles | هذا لن يدمر المخلوق الا اذا كان جلدة اخف من جلدنا |
Bu kadar çok kanama Ancak o hayattayken meydana gelebilir. | Open Subtitles | هذا النزيف لا يمكن ان يحدث الا اذا كان حيا |
Tabii Lou Reed, John Cale'i kovunca grup inişe geçti demezsen. | Open Subtitles | الا اذا كنتي تعتقدين, ان الفرقه تراجعت عندما طُرِدَ جون كال |
Kurşun yaraları hatırladığımdan farklı şekilde vücuda etki etmiyorsa Tabii. | Open Subtitles | الا اذا كانت جروج الرصاص تنتشر بشكل مخالف لما اعرفه |
Tabii ki de bu bilgiyi alıkoyup kendime saklamaya karar verirsem başka. | Open Subtitles | الا اذا قررت بالطبع حجب تلك المعلومات وان ابقيها فقط لنفسى كَسِرّ |
Bu günlerde küçük bir aile işi ile geçinmek oldukça zor Tabii ek bir iş yoksa. | Open Subtitles | من الصعب هذه الأيام على رجل ان يُدير عملا الا اذا كان هناك عملا جانبيا يساعده |
Eminim yapardın. Artık kimse buraya gelmiyor, Tabii burada durmadıkları sürece. | Open Subtitles | انا اعلم انك يجب ان تفعلي.لم يعد هناك احد يمر بهذا المكان الا اذا قصده |
Tabii altınları nereye sakladığını şimdi söylemek istersen, o başka. | Open Subtitles | الا اذا اردت ان تخبرني اين خبات النقود الان |
Tabii eğer traş olmak istersen. - Ben bebeği şimdi istiyorum. | Open Subtitles | سوف تكون جميل باللحية الا اذا وددت ان تحلقها |
Tabii onu paslandırıp hurda olarak satma planın yoksa. | Open Subtitles | الا اذا كان لديك بعض الخطط السرية لابقائها حتي تصدا ثم تبع بعض القطع منها؟ |
Tabi onunla birlikte beni asmayı düşünüyorsan iş değişir. Ozaman madeni unut. | Open Subtitles | الا اذا أنتما الاثنين فكرتما أن تشنقونى وتأخذا الحيازة؟ |
Bize bir şey söylemeden hiçbir yere gitmiş olamaz Tabi durdurulmadıysa. | Open Subtitles | انه لن يذهب الي اي مكان او يفعل اي شئ الا اذا اخبرنا أو اذا مات |
Tabi evlerine dönüp kendilerini öldürürlerse başka. İntihar ederlerse hiçbir şey yapılmazdı. | Open Subtitles | الا اذا عادوا لمنزلهم و انتحروا فيسامحهم |
Sen ileri çıkmadığın sürece Elvis devletin bakımı altında olacak | Open Subtitles | سيصبح الفيس جزء من ممتلكات الدولة الا اذا مضيت قدما |
Limitsiz olmadığınız sürece şefkati idare edemezsiniz limitsiz olmadığınız sürece ve kimse limitsizleşemez. ya öylesinizdir, ya değil. | TED | لا يمكنك أن تأمر بالتراحم الا اذا أصبحت غير محدود, ولا يمكن لأحد أن يصبح غير محدود, إما أن تكون محدود, أو لا. |
Ona Borden'in Ancak diğer mahkumlarla birlikte bırakılırsa ortadan kaybolacağını söyledim. | Open Subtitles | اخبرته انه لن يهرب الا اذا سمحنا له بالخروج كباقي السجناء |
ve şayet çok alışılmadık bir şeye izin vermediğimiz müddetçe kendi içinde tutarsızlıkları oluyor -- o da uzaya ekstra boyutlar eklemek. | TED | فهناك عدم تناسق موجود الا اذا اعطينا لبعض الاشياء غير المألوفة كلياً ابعاداً اضافية في الفضاء |
Bina sorumlusu koridorları boşaltmadığınız takdirde... konserin devam etmesine izin vermeyecek yerlerinize geri dönün. | Open Subtitles | مدير المطافئ لن يسمح للحفلة ان تستمر الا اذا اخليتم الممرات و ذهبتهم الي مقاعدكم |