- Üzülmemiştin ki. Arkana bile bakmadan, şu kapıdan çıkıp gittin. | Open Subtitles | أنت لم تكن آسفاً أنت خرجت من الباب و لم تعد |
kapıdan girip seni gördüğümde günün tüm yorgunluğu üzerimden kalkmış oluyor. | Open Subtitles | وعندما أعبر الباب و أراك كأن ثقل يومي كله يذهب بعيدا |
Alacağını alır, kapıdan dışarıya çıkar, koridor boyunca koşar, tamam mı? | Open Subtitles | يأخذ ذلك الشيء يركض خارج الباب و يذهب خلال الممر, صح؟ |
Keşke kapı koluna hiç dokunmasa, ve bombayı harekete geçirmeseydi ! | Open Subtitles | اذا لم تصل يده الى يد الباب و لم تشغل القنبلة |
Duvarda gizli hopörlörler muslukta kan torbaları, kapı ve kitap dolaplarında da, sahne kabloları bulduk, hepsi uzaktan kumanda tetiklerine bağlanmış. | Open Subtitles | عثرنا على مكبرات صوت مخفية داخل الجدار، و علب حفط الدماء في الصنبور، و أسلاك مسرحية عند الباب و خزن الكتب، |
kapıya koştuk kapıyı açmamızla alevlerin yüzümüze çarpması bir oldu | TED | وكنا نحاول الوصول إلى الباب، فجرينا إلى الباب، وفتحنا الباب و إذ بنا كمن يمشي داخل فرن منصهر. |
Herhangi bir gün geri gelebilir şu kapının içinden ıslık çalarak girer ve her şey eskisi gibi olur. | Open Subtitles | في يوم سوف يرجع و يلعب بصخب مرة أخري فقط يَجيءُ الصَفْر من خلال هذا الباب و سيكون كل شئ علي حاله |
Bu zombileri kapıdan uzaklaştıracak ve biz de içeri gireceğiz. | Open Subtitles | الذي سيسحب الزى بعيدا عن الباب و نحن سنصبح بالداخل |
Şu kapıdan içeri girdiğinden beri, Gus, Gus, Gus deyip duruyorsun. | Open Subtitles | منذ و أن ولجت ذلك الباب و أنت تردّد غاس، غاس، غاس |
Şu kapıdan çıkıp o çocukla evlenmeden ve onu bir daha göremeyecek olmadan önce gidip onunla konuşur musun? | Open Subtitles | و إذهب للخارج و تحدث معها ...قبل أن تخرج من الباب و تتزوج من الفتى و لن نراها أبداً |
Bu kapıdan çıkacağım ve bir şey görmemiş gibi davranacağım. | Open Subtitles | دعني أخرج من هذا الباب و سأدعي أنني لم أرى شيئ |
Vampirler uyurgezerlik yapamaz. kapıdan dışarı bir adım atsa, alevler içinde yanar. | Open Subtitles | مصاصى الدماء لا يستطيعون المشى أثنا النوم إنه يحطم الباب, و يشتعل اللهيب |
Şu kapıdan çıkıp, sağa doğru yürü. | Open Subtitles | فقط أخرج من ذلك الباب . و ستجده على اليمين |
Biz sadece bir kapı araladık, içeri girmek sizin elinizde. | TED | لقد فتحنا الباب و ندعوكم بالدخول في هذا العالم |
Sekizde kapı çalacaktı ve kim olduğunu düşünmeden bilecektim. | Open Subtitles | فى الثامنة,ضرب جرس الباب و لقد أردت أن أعرف من الطارق بدون حتى أدنى تفكير |
Hadi oradan! Tüm yaptığınız kapı çalıp para muhabbeti yapmak. | Open Subtitles | هراء,كل ماتفعلونه هو رن جرس الباب و تتحايلون على الزبائن بكلام معسول |
Ya 12 gün içinde biri kapıdan girip beni öldürürse... | Open Subtitles | ماذا لو خلال تلك الـ 12 يوماً تسلل أحدهم مع الباب و قام بذبحي؟ |
Kapıyı tıklamadan içeri girip sebepsizce bana hakaret etmek için bir saat bekler misin? | Open Subtitles | هل تمانعي بالمجئ إلى هنا , بعد ساعة من دون طرق الباب و إهانتي بدون سبب ؟ |
Ben de kız olacağım. kapıya gidip oynayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | . سأكون أنا الفتاة سأخرج من الباب و أقوم بالأمر ، حسنا؟ |
Hiç bir şey. Evinde kal, telefonu açma, kapıya bakma, dişlerini fırçalama. | Open Subtitles | ابق بالمنزل، لا ترد على الهاتف لا تفتح الباب و لا تغسل أسنانك |
kapının dışındaydım ve TV'yi şöyle tutuyordum. | Open Subtitles | كنت أقف على الباب و أنا أحمل التلفاز هكذا |
kapının kilidini çözüp Tanrı'ya yeniden temiz olduğumuzu gösterebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نفتح الباب و نرى الرب . . نحن صافيون مرة اخرى |