Şimdi olmaz da Cuma günkü gemi partisinde olacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لا أستطيع الآن, لكنك ستكون في حفلة الباخرة يوم الجمعة, صحيح؟ |
Barut, veya daha da kötüsü. gemi dolusu barut. | Open Subtitles | مسحوق أسود وأسوأ الباخرة بأكملها محملة بهذة المادة |
gemiye binin, içecek bir şeyler getirtirim. | Open Subtitles | تفضلوا على متن الباخرة و سأرسل في طلب بعض المرطبات |
Bize dönecek, gemiye doğru herkese doğru ve haykıracaktı; | Open Subtitles | أن يلتفت ناحيتنا .. ناحية الباخرة وفى اتجاه الجميع .. ويصرخ |
Yüzlerce kez karayı limanlarda görmesine karşın, asla gemiden ayrılmadı. | Open Subtitles | لقد شاهد الكثير من المؤانى ولكنه لم يترك الباخرة أبداً |
Ama gemide görüşürüz. Bol bol özlem gideririz, tamam mı? | Open Subtitles | لكني سأراك في حفلة الباخرة, لكي نتقابل بشكل أفضل, حسناً؟ |
Aradığım kişi sensin. O gemiyi yüklemek için daha fazla adam istiyor musun? | Open Subtitles | . أنا أبحثُ عنك هل تريد مزيداً من الرجال لتحميل تلك الباخرة ؟ |
gemi parçalandı, biz de limana doğru yol aldık. | Open Subtitles | الباخرة تعطلت بنا وتوجهنا مباشرة إلى الميناء |
Leghorn'da satılan bir gemi. | Open Subtitles | اي باخرة؟ الباخرة التي يَبِيعونَها في القبعةِ. |
Hayır efendim. En yakın gemi USS Walter Mondale. | Open Subtitles | لاسيدي، السفينة الأقرب هي الباخرة الأمريكية والتر موندايل |
Yarın öğlende bu gemi tarih olacak | Open Subtitles | مع إشراقة شمس الغد سوف تنفجر هذه الباخرة |
gemi buraya getirilene kadar çalmayı sürdürdüm. | Open Subtitles | لقد ظللت أعزف على البيانو إلى أن توقفت الباخرة هنا |
gemiye bindiğimde, 24 yaşındaydım. | Open Subtitles | حينما صعدت على ظهر هذه الباخرة كنت فى الخامسة والعشرين من عمرى |
- Onun aynı gemiye bindiğini bilmiyordum... | Open Subtitles | ـ أنا لا أعرف هل استقل هذه الباخرة أم لا؟ |
Bize dönecek, gemiye doğru herkese doğru ve haykıracaktı; | Open Subtitles | أن يلتفت ناحيتنا.. ناحية الباخرة وفى اتجاه الجميع.. ويصرخ |
Bir gemiden inebilirsiniz, tamam ama bir okyanustan... | Open Subtitles | إنك تستطيع أن تتخلص من الباخرة .. ولكن لا تستطيع أن تتخلص من المحيط |
Belki dünyayı asla görmemişti, ama neredeyse... otuz yıldır dünya bu gemiden geçiyordu. | Open Subtitles | قد لا يكون رأى العالم أبداً ولكن لما يقرب من ثلاثين عاما .. كان العالم كله يمر من امامه على الباخرة |
Yani, bu gemide bizlerden binden fazlası olurdu... | Open Subtitles | أعنى .. إن هناك أكثر من ألف شخصاً منا على هذه الباخرة |
Altı yıl bu gemide yılda beş okyanus yolculuğu... | Open Subtitles | خلال الستة أعوام التى قضيتها على هذه الباخرة ذهاباً وإيابا خمس مرات فى السنة |
Southampton'a vardığımızda gemiyi terk edip Amerika'ya geri döndü. | Open Subtitles | وعندما وصلنا إلى ساوثامتون .. نزل من الباخرة وعاد إلى أميركا |
Pan Am 103 olayı var, USS Cole olayı var, | Open Subtitles | ،كَانَ عِنْدَنا بان أمُ 103 كَانَ عِنْدَنا الباخرة الأمريكية كولُ |
Olay yerine ilk varan sahil güvenlik gemisi 7 yolcuyu kurtarmayı başardı. | Open Subtitles | كانخفرالسواحلقد استجاب لاشارة الانقاذ التى ارسلتها الباخرة سبعة ركاب فقط هم من نجوا من هذا الكارثة سالمين |
Belki de o yalnızca orada oturup bir şeyler yiyordu, veya güvertede yürüyordu. | Open Subtitles | قد يكون جالساً يأكل أو يمشى على ظهر الباخرة |