Tezgahtar ve bar fedaisi, karşıdan karşıya geçti, buna hareket dersen. | Open Subtitles | محاسب بقالة فى أحد البارات فى هذا الشارع .. إذا كنت ترغب |
Gelecek bar kavgalarında işe yarayabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن تستفيد . بذلك فى معارك البارات المستقبلية . هذه مجرد فكرة |
Biliyor muydunuz üstsüz Barlar en çok Anneler Günü'nde iş yaparlar. | Open Subtitles | هل تعلم ان عاريات البارات يقوموا بأفضل اعمالهم في عيد الام؟ |
Polisten kaçan birinin Barlarda oturacağını düşünmek tuhaf. | Open Subtitles | من المحير ان اتصور ان يذهب رجلا متهما بالقتل ليجلس فى البارات |
Orada iyi bir barda oturuyordum ve düşünceye dalmıştım. | Open Subtitles | كنت جالساً في احد البارات أهتم بشؤوني الخاصة |
Ben de girilmesi zor olan güzel barlara gitmek isterim ama beni almıyorlar. | Open Subtitles | أنا أفضل تلك البارات التى من الصعب دخولها, ولكنى لا أستطيع الدخول هناك |
Her neyse, bu iskelet bardan içeri girer. | Open Subtitles | على كل حال، يدخل ذلك الهيكل العظمي إحدى البارات. |
Bu kasabadaki bütün barların tozunu attıracağız. | Open Subtitles | سوف نقوم بتنظيف كل البارات في هذه المدينة. |
barlardan, diskolardan ve hepsinden de fazla tavernalardan nefret ederim. | Open Subtitles | أكرة البارات.. الصالونات النوادي الليلة وأكثر ما أكره هو الحانات |
Bekâr barlarında dolanırlarken eziklere yol gösteriyordun yani. | Open Subtitles | تدرب الناس على ان يكونو جيدين فى البارات |
Gelecek bar kavgalarında işe yarayabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن تستفيد . بذلك فى معارك البارات المستقبلية . هذه مجرد فكرة |
Şu bar takılmalarından ve tek gecelik şeylerden sıkıldım artık. | Open Subtitles | لقد تعبت من البارات .. و العلاقات العابرة |
Bu içeceği satan bir sürü bar olabilir ama- | Open Subtitles | الآن عليك الإعتراف هناك الكثير من البارات التي تبيع هذه الأشياء ولكن |
Akşam yemeğini bar yiyecekleriyle mi geçiştiriyorsun? | Open Subtitles | هولي , تأكلين طعام البارات من أجل الغداء؟ |
Güneşin geliş açısına göre bar patyolarının yerini belirleyen bir uygulama indirdim, ...o yüzden gölgeler beyaz ata düşmeden önce 45 dakikamız var. | Open Subtitles | لقد قمت بتحميل تطبيق تعقب البارات بناءا على زاوية الشمس إذن أمامنا 45 دقيقة قبل أن يصل الظلال |
Polislerin eli bu işin her yerinde. İIk kez işlerini yapıyorlar. Barlar, sokaklar. | Open Subtitles | الشرطة تؤدي واجبها لأول مرة، البارات, التجار, كل شيئ |
Bekâr barları çok iç karartıcı. Normal Barlar ve kulüplere takılıyoruz. | Open Subtitles | ليس فقط البارات , و النوادى ايضا |
Barlarda bir tur atar ve saat 10:00'da bir o kadarla geri döner. | Open Subtitles | ويقوم بجولته حول البارات, ثم يعود فى العاشرة بهذا الكم ثانية |
Tüm arkadaşlarım Barlarda duman içinde aptalca eğlendiler. | Open Subtitles | كل أصدقائي ارتادوا البارات وشاهدوا رقص النساء |
Ne olursa olsun. Kaç barda çalışman gerekirse gereksin. | Open Subtitles | لن اهتم بما يتطلب منكى ولن اهتم بعدد البارات التى يجب ان تعملى بها |
barlara genelde sadece içmeye giderim. | Open Subtitles | و بشكل عام أنا أتناول شرابي في البارات عادة |
Laurel, sen ve Agnes'in bir bardan çıkarkenki resimlerinize bakarken yakalamış stajyerleri. | Open Subtitles | اعلم اين كنت البارحه لارول التقط بعض الصور لك و لـ آغنيس في احد البارات |
Milhouse, bu elimde Denis Leary'nin telefonu var ve bu elimde tüm dünyadaki barların numaraları var. | Open Subtitles | ميلهاوس، لديّ في هذه اليد الهاتف الخلوي لدينس ليري وفي هذه اليد، أرقام الهواتف لجميع البارات في العالم |
Şu 80'lerden kalma barlardan. | Open Subtitles | واحد من تلك البارات القائمة على أيام الثمانينات |
Eski sömürge barlarında bunları duvarlara izolasyon için kullanıyorlar. | Open Subtitles | هم يستخدمونها للعزل في الجدران في البارات المستعمرة . |
Evet, sen ve kentteki her barmen. | Open Subtitles | نعم ، أنت و كل عمال البارات فى المدينة يعتقدون ذلك |