"البته" - Traduction Arabe en Turc

    • hiç
        
    • Hiçbir
        
    • değil
        
    hiç rastgele değil, belki de. Belki burada bir düzen var. Open Subtitles ربما يقصد انه ليس عشوائيا البته و كأنه هنالك نمط ما
    hiç umurumda değil. Başının çaresine bakabilen bir kızım var. Open Subtitles أنا لا أهتم البته أنا عندي فتاة يمكنها الإعتناء بنفسها
    - hiç birşeye engel olmadınız.Önemli değil,zaten halloldu hepsi Open Subtitles اقحمت نفسك؟ لا البته اشياء بسيطه انقضت كلها
    Hayır. Kesinlikle doğru değil. Bu konuda Hiçbir kanıtınız yok. Open Subtitles لا، ذلك غير صحيح البته وليس لديكِ دليل على ذلك
    Bu hiç sorun değil. Gece araba sürmeyi severim. Open Subtitles أنا لا أبالى البته بذلك فأنا أحب القياده ليلا
    Çıkıp iş yerime gelmen hiç de uygunsuz değildir tabi. Open Subtitles حسناً، هذا غير لائق البته أن تأتي لمكان عملي
    Eğer bir çocuğu bitirmek istiyorsan, çekip vurmana gerek yok, onunla hiç ilgilenme yeter. Open Subtitles ‫لا تطلقي النار عليه ‫لا تفعلي شيئاً البته
    Başkanın kemik iliğini dışarı çıkaramadıktan sonra, ...onu almamız hiç bir işe yaramaz. Open Subtitles الحصول على نخاع عظام الرئيس لايعني شيئاً البته إذا لم نستطع ان نخرجه من المستشفى.
    Yani kültürümüzde tam da çok seksi olduğunu düşündüğümüz davranışlar insanları bizzat yorgun, letarjik, depresif ve iktidarsız bırakanlardır ve bu hiç de eğlenceli değildir. TED لذا, تلك السلوكيات الخاصة التي نعتقد أنها تجعلنا مثيرين في حضارتنا ومجتمعنا هي نفسها التي تترك الناس يشعرون بالتعب, والخمول, والإكتئاب, والعجز الجنسي, وهذا ليس جيداً البته.
    - hiç de bile. hiç de bile. - Korkarım sıktım. Open Subtitles البته بحق ايماني , اخشى انها فعلت
    bakın şu çılgın kıza hiç değişmemiş. Open Subtitles انظروا الى هذه الفتاه المجنونه" "لم تتغير البته
    Yapma Raymond, annemizle babamıza hiç benzemiyorlar. Open Subtitles بربك إنهما لا يشبهان امي وابي البته
    Pekala, ben, mesela, bunu hiç de komik bulmadım. Open Subtitles حسناً, لم يكن الأمر مضحكاً البته
    "hiç değişmemişsin" saçmalığını atlayalım mı? Open Subtitles هل علينا أن نتخطى هراء "لم تتغيري البته
    - hiç kolay olmaz, değil mi? Open Subtitles لا يكن الأمر سهلاً البته ، أليس كذلك؟
    Onlara hiç yalan söylemek zorunda kalmasaydık keşke. Open Subtitles أنا فقط أتمنى أن لا نكذب عليهم البته
    İnsanlara hiç değer vermiyorsun. Open Subtitles أنت لا تكترث البته بالناس
    Hiçbir şey bilmiyor, Hiçbir şey yapmadı ve sikinde bile değil. Open Subtitles إنه لا يعلم أي شئ إنه لم يفعل أي شئ وهو لا يكترث البته
    Öyle olduğunu sanıyorsun ama aslında Hiçbir şey bilmiyorsun. Open Subtitles تظن أنك تعلم ، ولكن في الحقيقة أنت لاتعلم شيئا البته.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus