Yani böyle aristokrat, bilirsiniz işte takım elbise içinde bir adam! | Open Subtitles | أعني ، هنا النوع الاعتيادي الذي يرتدي البذلات |
İş hayatı tarzı olan bir iş olduğu sürece önemi yok. Bilirsiniz hani erkekleri takım elbise giydiği türden. | Open Subtitles | طالما يكون الأمر بالعمل حيث يكون الأشخاص أصحاب البذلات |
Takım elbiseli adamların birbirini dövdüğünü izlemek için sana 25 bin dolar verilmesi için izin vermemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريدني أن أعطيك تصريح لل25000 لتستطيع أن ترى شباب يلبسون البذلات ويضربون بعضهم البعض؟ |
En azından Takım elbiseler onlar olmadan daha sıkıcı oluyordu. | Open Subtitles | أجل، وعلىالكفةالأخرى.. أظن أن البذلات سيكون مظهرها مضجراً بدون الزهرة |
Sweeney MOPP takımları hakkında haklıydı sadece söylediği sebep yanlıştı. | Open Subtitles | سويني كان صادق بخصوص البذلات الواقية و لكنه كان خاطيء بخصوص سبب ارتدائهم |
Döşemelerin altına koyduğumuz elbiselerden birini bulmuş. | Open Subtitles | لقد وجد أحد البذلات التي كنا نخبئها تحت الألواح الأرضية. |
Güzel. Şimdi, gökyüzündeki tüm casus uyduları kontrol edenler bu takım elbiseliler. | Open Subtitles | هذه البذلات تسيطر على جميع الأقمار الصناعية في السماء. |
Tamam, çözümü kolay. Tek yapmam gereken takım elbise giymemek. | Open Subtitles | حسناً ، ذلك سهل ، كل ما عليّ فعله أن أتوقف عن ارتداء البذلات |
Evet! Maymunlar takım elbise giyip işte çalışıyorlar. | Open Subtitles | أجل لا تزال القردة ترتدى البذلات ويشغلون الوظائف |
"Diane Keaton, takım elbise içinde çok iyi görünüyor." ya da "Film günümüz adetleri hakkında çarpıcı bir belgesel." ya da "Çünkü yumurtalara ihtiyacım var." desen bile olurdu. | Open Subtitles | كنا سنقبل دايان كيتون تبدو رائعة مرتدية البذلات او انه تعليق واضح على قضايا اليوم او أنا احتجت للبيوض |
Astsubay Dawson'ın arabasındaki GPS evinden elbise mağazasına gittiğini gösteriyor, ve işte kendisi oraya giderken. | Open Subtitles | الصباح الذى نتسائل بشأنه المتعقب فى سياره الملازم داوسون يضعه فى طريقه من منزله الى محل البذلات |
Takım elbiseli harika bir adamla tanışacağım. Ve delice âşık olacağım. | Open Subtitles | سوف اذهب إلى الرجال أصحاب البذلات |
O hariç herkes takım elbiseli. | Open Subtitles | الجميع يرتدي البذلات سواه |
- Takım elbiseli adamlar kimdi? | Open Subtitles | من هم أصحاب البذلات |
Tabii. Takım elbiseler ve güven eksikliği olan kadınlar. Nefret ederim. | Open Subtitles | أجل ، البذلات والنساء اللواتي لا يحترمن انفسهم ، أكرههم |
- Takım elbiseler halledildi. | Open Subtitles | -تم الاهتمام بأمر البذلات . |
Beyzbol takımları geleneklere riayet edilmesine her topluluktan çok daha fazla özen gösteriyordu. | Open Subtitles | ولا يوجد طريق اهون يمكن اتخاذه سوى بتوحيدهم في ارتداء نفس البذلات اثناء منافسات لعب البيسبول |
Hayır, sen bana takım elbiselerden nefret eder demiştin. | Open Subtitles | لا لقد أخبرتني بأنه يكره البذلات الرسمية |
Bu takım elbiseliler gökyüzündeki bütün casus uyduları kontrol ediyor. | Open Subtitles | هذه البذلات تسيطر على جميع الأقمار الصناعية في السماء. |
Seni seçiyorum, güzelim. Yarın ilk iş, bu takımlardan kurtulacağım. | Open Subtitles | أختارك أنتي يا حبيبتي ، غداً صباحاً سأتخلص من جميع هذه البذلات |