200 yıl sonra, sonunda Araf'tan çıkmayı başarmıştı ama Ölüm Atlısı onu yakaladı. | Open Subtitles | بعد 200 عاماً هي أخيراً خرجت من البرزخ لتكون معتقلة لدى فارس الموت |
Araf'a gönderilme kısmına kadar gidemediğimden Hasatı tamamlayamadılar. | Open Subtitles | لم أكمل لجزء البرزخ مما يعني أنّ الحصاد لم يكتمل |
Araf'ta, bir teselli olacaksa öldüğüne inanıyorduk. | Open Subtitles | لو ان هناك أي عزاء في البرزخ لعدنا لنصدقكِ بأنكِ ميتة |
Başkası yerini almadıkça yaşayan ruh Araf'tan çıkamaz. | Open Subtitles | الروح الحية لا يمكنها التواجد في البرزخ إلا إذا حلت محلها أخرى |
Araf'ta kaybolmuş her ruh yeryüzünde salınacak. | Open Subtitles | كل روح ضائعة في البرزخ سيطلق عنانها في الأرض |
Araf'ın tek kuralı şudur "Başka bir ruh yerini almadıkça hiçbir ruh burayı terk edemez." | Open Subtitles | :"أحد قواعد "البرزخ الروح لا يمكنها الرحيل إلا إذا حلت محلها أخرى |
Araf'ta kapana kısılmış ruhları serbest bırakmanın yolu. | Open Subtitles | طريقة لتحرير الأرواح المحتجزة في البرزخ |
Süvari, Araf'ı açmak için bir anahtar arıyorsa Henry bize nerede olduğunu söyleyebilecek tek kişi olabilir. | Open Subtitles | إذا ما كان الفارس يبحث عن المفتاح لفتح بوابة البرزخ هنري" ربما يكون الوحيد" |
Araf'ın kurallarından kaçınmanın tek bir olanağı var. | Open Subtitles | فرصة فردية لنتخطى قوانين البرزخ |
Araf'ın muhafızı o. | Open Subtitles | بالطبع هو حارس البرزخ |
Hâlâ Araf'tayız. | Open Subtitles | نحنُ مازلنا في البرزخ |
Araf'ın kapısını açmak için Moloch'un anahtara ihtiyacı var. | Open Subtitles | مولوك" بحاجة للمفتاح" لفتح باب البرزخ |
- Araf'a geri dönmem. | Open Subtitles | - أنا لن أرجع إلى عالم البرزخ |
Araf, Cehennem değil. | Open Subtitles | إنه البرزخ |
Burası Araf. | Open Subtitles | هذا هو المطهر (البرزخ) |