"البرغي" - Traduction Arabe en Turc

    • vida
        
    • vidayı
        
    • cıvata
        
    • vidalar
        
    • vidaya
        
    Bu küçük özel vidayla beraber kutuda sadece bir vida vardı, artık monte etmek ve duvara asmak kolaydı. TED وبفضل هذا البرغي الصغير والخاص، احتجنا لبرغي واحد فقط بالعلبة سهل التركيب على الجدار.
    Kaç vida kaldığını veya kaç tane söktüğümü düşünmenin hiçbir önemi yok, sadece bir vida işte. Open Subtitles ليس هناك سبب لكي أفكر كم برغي بقي لي أو كم برغي قد أنهيت سأركز فقط على البرغي الواحد الذي أعمل به
    Bana anlattığı vidalar ve doğru iş için doğru vidayı kullanmakla ilgili bir hikaye hâlâ aklımdadır. TED وأتذكر قصةً أخبرني بها حول البراغي وكيف أنكم بحاجة إلى البرغي المناسب للعمل المناسب.
    Hepsini bir arada tutacak ana vidayı sıkıyorum. Open Subtitles وبعدها تقوم بوضع البرغي على المقبض الذي سيجعل المقبض يثبت مكانه
    cıvata, Ferrari'nin süspansiyonundan çıkarılmış ama metal kapak sıvı çimento kavanozu içinmiş ve içinde beyaz fosfor varmış. Open Subtitles البرغي من جهاز تعليق الفيراري ولكن الغطاء المعدني لـ علبة لإسمنت سائب وعليها آثار للفسفور الأبيض
    - Bırak öylece kalsın. - Göz cıvata emniyetini al. Open Subtitles فقط أدخله هناك - أمّن البرغي -
    Nihayetinden son vidaya sıra gelir ve sonra da işimi bitirmiş olurum. Open Subtitles وبعد ذلك سأنتقل الى البرغي الأخير, ومن بعد ذلك أكون قد إنتهيت
    Bu hastanın kalbinden çıkardığım vida. Open Subtitles هذا هو البرغي الذي أخرجته للتو من قلبها.
    Bundan sonra düşecek olan vida sen olacaksın. Open Subtitles البرغي التالي الذي يسيقط هو أنت
    vidayı buldum, baba. vida. Open Subtitles لقد وجدت البرغي يا ابي, لقد وجته
    - İyi. - vida yerleştir bakalım. Open Subtitles حسناً هلا تزيح البرغي التصميمي ؟
    Yani daha önce düşündüğünüz o vida... ...gerçekten bir kemiği... ...çatlak bir kemiği birbirine vidalamak ve... ...kemik iyileşirken aynı anda ilacın... ...dolaşımını sağlamak için kullanılabilir. TED وبالتالي ذلك البرغي الذي فكرتم فيه سلفا يمكن في الواقع استعماله لربط عظمة مع بعضها البعض -- عظمة مكسرة مع بعضها البعض -- وإيصال العقاقير في نفسها، بينما تشفى العظمة، على سبيل المثال.
    Haklısın. vidayı koymamız gereken yer tam olarak burası. Open Subtitles أجل هذا الجزء بالتحديد هنا البرغي يحتاج أن يذهب
    O vidayı çıkardıktan sonra da sıradaki vidaya geçerim. Open Subtitles وعندما ينتهي ذلك البرغي أنتقل الى الأخر
    - Yayı reçineliyorum. Bu doğru. Şu küçük vidayı sıkıştırdığımda ne oluyor? Open Subtitles وماذا أفعل حين أشد هذا البرغي
    Sadece bir şey var. Bu vidalar mermer kapaktan çıktı. Open Subtitles هناك شيئ واحد البرغي من الواجهة الرخامية...
    Kemiği çok zarar görmüş; vidalar tutmuyor. Open Subtitles عظامه محطمة للغاية، البرغي لن يثبت.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus