"البرهان" - Traduction Arabe en Turc

    • kanıt
        
    • kanıtı
        
    • ispatı
        
    • ispat
        
    • Delil
        
    • kanıtlar
        
    • kanıtım
        
    • Proof
        
    • kanıta
        
    • kanıtıdır
        
    Bunlar Julian Hodge'a ait olmalılar, gerçek katile. ihtiyacımız olan kanıt bu. Open Subtitles لابد انها تعود الى جوليان هوج القاتل الحقيقي هذا البرهان الذي نحتاجه
    Bunun tuzak olduğunu ispatlamak için başka ne kanıt gerek? Open Subtitles ما هو البرهان الأكبر الذى نحتاجه لنعلم أننا بمأزق ؟
    Bunlar, evrendeki her şeyin Dünya'nın etrafında dönmediğinin ilk kanıtı olan 4 uyduydu. Open Subtitles هؤلاء كانوا أربعة أقمار البرهان الأول لأنه ليس كل شئ فـى الـكـوّن يـدور حــول الأرض
    Ama aradığın kanıtı bulamadın, Mulder. Open Subtitles أنت لم تحصل على البرهان بأنّك أردت، مولدر.
    Şöyle düşünüyordu: İspatı bulmalıyım! Open Subtitles ينصب تفكيرك في أنّي يجب عليّ إيجاد البرهان.
    Al kaybetmedi. Onu aldattılar. Bunu ispat etmeliyiz. Open Subtitles اتعرض على تزوير و هلأ عنا البرهان على هل الشي
    Sadece kanıt gerekli. Covenant'ın anlaşmayı bozduğuna dair somut Delil. Open Subtitles فقط نحتاج البرهان لذلك أدلة دامغة لكي نستطيع إلغاء الإتفاقية
    Kaliteli eğitimi, kanıt temelli eğitimi uygulamak zor. TED إن تطبيق التعليم عالي الجودة والمعتمد على البرهان هو أمر صعب.
    Siparişleriniz gelince doğru olduğunu görürsünüz. Elinizde kanıt var. Open Subtitles عندما تحصل على ما طلبته، تستطيع القول إنها صحيحة، ولديك البرهان
    kanıt, inanıyorum ki, Kamelya'nın altında bulunuyor. Open Subtitles ا اعتقد ان البرهان على ذلك يقع تحت الأستراحة,
    Şüphelendiğimiz ama bir türlü ele geçiremediğimiz kanıt. Open Subtitles هو كلّ أسئلتنا. البرهان الذي عندنا المشكوك فيها لكن ما تمكن أبدا للحمل في أيدينا.
    İki gece önce yolda bize olan şey hakkında bilimsel kanıt. Anlaştık mı? Open Subtitles البرهان العلمي حول الذي حدث إلينا على ذلك ليلتي الطريق إثنتان مضت.
    Onlara gösterebileceği bir kanıtı var. Open Subtitles هو يحصل على البرهان الذي هو يمكن أن يشوّفهم.
    Bay Başkan, ülkem bir kriz yaşıyor ve bu da kanıtı. Open Subtitles سّيدى الرئيس، بلدي تمر بأزمة، و هذا هو البرهان
    Aşk hayatının tarihi. Erkeksiz, mutlu olamayacağının kanıtı. Open Subtitles البرهان على أنه لا يمكن أن تكوني سعيدة بلا رجل.
    Bunu içinde bir yerlerde her zaman biliyordu, ama şimdi kanıtı da var. Open Subtitles لطالما أدرك ذلك في صميمه، لكن الآن لديه البرهان
    Bu haftayı ispatı okuyarak geçirdim. Sanırım anladım. Open Subtitles قضيت هذا الأسبوع أقرأ البرهان أظنني فهمته أكثر
    Kendi başına bir şeyler yapmış olmanı gerektirir; yaratıcı bir içgörüye sahip olmayı, hayal gücünü kullanmayı, sahaya inip deney yapmayı, ispat üzerinde çalışmayı ve başkalarıyla konuşmayı. TED ستتطلبُ على الأرجح القيام ببعض الأعمال من أجلكم: الحصول على القليل من البصيرة الإبداعية استخدام مخيلتكم الخروج إلى الميدان والقيام بالتجربة والعمل من خلال البرهان والتحدث إلى شخصٍ ما.
    Umarım bu Delil parçası sizin için yeterlidir Bay Whitmore. Open Subtitles ... عزيزى , سيد ويتمور .آمل ان يكفيك هذا البرهان
    kanıtlar her zaman güç ve tutkuyla şekilleniyor. Open Subtitles أثرت السلطة و العاطفة علي البرهان علي طول الخط
    Hayır, terk etmediler. Onlar terk etmedi, Baba. Bir kanıtım var. Open Subtitles كلا هم لم يفعلوا لدي البرهان على ذلك أبي
    Body of Proof 2x09 Makroskopik Anatomi Open Subtitles جسم البرهان الموسم الثاني الحلقة التاسعة: التَّشْريحُ العِيانِيّ تاريخ البث: 29 نوفمبر 2011
    Genel fikire göre bütün ilaçlar kesin olarak kanıta dayanır, ve bütün ilaçsız tedaviler sadece umut ve kuruntunun bir karışımıdır, ve placebo etkisi ve şarlatanlar deneyimlere gerçekten göğüs geremezler. Open Subtitles الفكرة التي تقول بان كلّ الأدوية مُرتكِزة بشكلٍ قاطع على البرهان و كل العلاجات الغير دوائيّة ليست سوى مزيج من اﻷمل و الوهم، و التأثير الإيحائي و الدجّالين باطِلةحقاًفي وجهالفحوصات.
    Ama bu yine de kameranın arkasındaki... o inkar edilemez yeteneğin gerçek, beton gibi bir kanıtıdır. Open Subtitles لكن، على الرغم من هذا المسرح حقيقى، صلب البرهان المستحيل النكران الموهبة وراء آلة التصوير

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus