Bir iyondaki net yük iyondaki proton sayısı eksi elektron sayısına eşittir | TED | صافي الشحنة في الأيون يساوي عدد البروتونات في الأيون ناقص عدد الالكترونات. |
Etrafında uçuşan elektronlar ile içinde proton ve nötronların bulunduğu, kuarklardan oluşmuş parçacıklar. | Open Subtitles | بالدوران حول الخارج كان هناك الإلكترونات, وبالداخل البروتونات والنيترونات التى صُنِعت من الكواركس. |
Ben karbon atomları yaparken sen de proton ve nötronları ayırabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك البدء في ترتيب البروتونات و النيوترونات بينما أبني ذرات الكربون |
Dünyanın etrafındaki elektromanyetik alan sürekli olarak Protonlar gibi yüksek hızlı parçacıklar tarafından bombalanıyor. | TED | لدينا مجال كهرومغناطيسي حول الكرة الأرضية ، ويتأثر بشكل مستمر بالجسيمات عالية الطاقة ، مثل البروتونات. |
Ve o merdivenin basamakları hidrojen bağlarıdır -- Protonlar iki iplik arasında yapışkan gibi davranırlar. | TED | ودرجات السلم هذه تمثل روابط الهيدروجين تعمل البروتونات مثل الغراء فيما بين الطوقين. |
Her elementi tanımlayan şey, çekirdekteki proton sayılarıdır. | TED | و ما يعرّف كل عنصر هو عدد البروتونات في النواة، |
Bununla birlikte, izotop denen bazı proton ve nötron kombinasyonları kararsız ya da radyoaktif kalır. | TED | لكن، بعض التركيبات التي تجمع البروتونات والنيترونات، التي تعرف بالنّظائر، تبقى غير مستقرّة، أو إشعاعيّة. |
Nötron ve proton da içlerinde kuark dediğimiz daha küçük parçacıklara sahipler. | TED | حتى النترونات و البروتونات تتكون من دقائق أصغر في الداخل تعرف باسم الكواركات. |
Ve onları, ters yönde giden başka bir proton demeti ile çarpıştırıyoruz. | TED | ونقوم بصدمها بشعاع آخر من البروتونات يسير في الإتجاه المعاكس. |
Quarklar, şu pembe şeyler, bedeninizdeki atomik çekirdeği oluşturan proton ve nötronları meydana getiren şeyler. | TED | الكواركات، هذه الأشياء الوردية، هي الأشياء التي تشكل البروتونات والنيوترونات التي تشكل الأنوية الذرية في جسمك. |
Çekirdek proton ve nötron taşıdığı için ortaya çıkarılacak daha çok sırrı var. | TED | وللنواة المزيد من الأسرار للكشف عنها لاحتوائها على البروتونات والنيترونات، |
Bu parçacıklar, proton ve anti-proton çiftinin taşıdığı kadar kütle ve enerji taşımalı. | TED | يجب أن تحتوي هذه الجسيمات على نفس القدر من الكتلة والطاقة.. التي تحملها البروتونات ومضادات البروتونات. |
proton, nötron, elektron grupları. Her maddenin temel yapıtaşları. | Open Subtitles | مجموعات من البروتونات والنيترونات والالكترونات اجزاء البناء الاساسية لكل شي |
Rezerv Anti-proton tanklarımızdan birine proton enjekte etti. Anlık Roma meşalesi. | Open Subtitles | لقد حقن البروتونات مباشرةً إلى واحد من خزاناتنا الاحتياطية شمعة كاثوليكية في الحال |
Günümüzde iyi bilinen, proton ve nötronların oluşturduğu çekirdek ve etrafındaki yörüngelerdeki elektronlar. | Open Subtitles | النواة المألوفة الاّن من البروتونات والنيترونات تدور حولها الإلكترونات |
atom içindeki proton ve nötronları yapıştırır gibi bir arada tutan güçlü çekirdek kuvveti; | Open Subtitles | وهى المسئولة عن إلتصاق البروتونات والنيترونات معاً داخل الذرات; |
Bu bilinen evrendeki proton sayısıdır. | Open Subtitles | أما الآن، فهذا هو عدد البروتونات في العالم الذي نعرفه بأسره |
Protonlar carpismaya dogru isik hizina yakin bir hizda gidecekler | Open Subtitles | ستتصادم البروتونات بسرعة تقترب من سرعة الضوء، |
Düşünün ki, şelalede olduğu gibi burada Protonlar aşağı doğru akmayı bekliyor. | Open Subtitles | يمكنك ان تفكر في الأمر، على ما أظن، مثل شلال، حيث تكون البروتونات في الأعلى من هنا في انتظار الانسياب إلى الأسفل. |
Büyük yıldızlar ölmeye başlayınca, çok yüksek ısılar yaymaya başlarlar ve Protonlar bu şekilde farklı kombinasyonlarda birbirleriyle birleşerek periyodik tablodaki tüm elemenleri oluşturmaya başlarlar. | TED | عندما تموت النّجوم ذوات الأحجام الضخمة، تولّد حرارةً عاليةً لدرجة أن البروتونات بدأت في الإندماج في شكل تركيبات غير اعتيادية، لتشكّل كلّ العناصر الكيميائية في الجدول الدوري. |
Sonra, onları elektronlarından ayırarak, Protonları çayırın altındaki dört millik dairesel tünele hızlanmaya yollarlar. | Open Subtitles | لاحقاً,يجردوهم من الألكترونات ويرسلوا البروتونات متحركة بسرعة حول أربعة أميال |