Dışarıda felaket bir soğuk var. Burası sıcacık. | Open Subtitles | الجو شديد البرودة في الخارج لكنه دافىء هنا |
- Yazın ortasında bu kadar soğuk olamaz. | Open Subtitles | لايمكن أن يكون بهذه البرودة في منتصف الصيف |
Temmuz'daki günöte sırasında, yani Dünya güneşten en uzak olduğunda Antarktika'da da kış yaşanmaktadır. Bu durum da Güney Kutbu'nda iki kat soğuk yaratır. | TED | في أوج المدار في يوليو حيث تكون الأرض في أبعد نقطة عن الشمس تكون هذه هي فترة فصل الشتاء في القارة الجنوبية وهو ما يؤدي إلى تضاعف تأثير البرودة في القطب الجنوبي. |
Yukarısı daima böyle soğuk olur mu? | Open Subtitles | هل هي دائما بهذه البرودة في السماء |
Yukarısı daima böyle soğuk olur mu? | Open Subtitles | هل هي دائما بهذه البرودة في السماء |
"Güneydeki soğuk ülke" diye geçiyor, benim tahminimce Antarktika. | Open Subtitles | تقول: "أرض البرودة في الجنوب"، وأنا أظن أنها تعني قارة الجنوب القطبي |
Timbuktu'da soğuk bir geceydi. | Open Subtitles | "كانت ليلة شتاء قارسة البرودة في (تيمبكتو)" |
Hava soğuk diye olmalı. | Open Subtitles | والجو شديد البرودة في الخارج |
Yılın bu vakti Sibirya'nın ne kadar soğuk olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | ألديكَ أدنى فكرة بمدى البرودة في غرب "سيبيريا" في مثل هذا الوقت من السنة؟ عشرة... |
Ne kadar soğuk birisi. Gel buraya Rosetta. | Open Subtitles | ما هذه البرودة في قدميكِ! |
Menzil o kadar soğuk olmaz. | Open Subtitles | إن الجو لا يكون شديد البرودة في (ريتش). |
Menzil o kadar soğuk olmaz. | Open Subtitles | إن الجو لا يكون شديد البرودة في (ريتش). |