Bizim oralarda biryani yemeden düğün, düğün olmaz. | Open Subtitles | في بلادي لا يكتمل حفل الزفاف دون تقديم البرياني |
Anne, biryani pilavı harikaydı. | Open Subtitles | .أماه, البرياني لذيذٌ جداً لقد أحببته |
Ancak şunda haklısın, biryani harika. | Open Subtitles | ولكنك محق وجبة "البرياني" رائعة |
Ben de biryani pişireyim. - Tamam, anne. | Open Subtitles | "حتى أعد لكما "البرياني حسناً يا أمي - |
Gerilim daha kötüleştiğinde, biryani daha nefis oldu... kaçakçılık daha fazla, ve kutlamalar gürültülüydü. | Open Subtitles | كُلما تصبح الأمور أسوء، كلما يصبح (البرياني) أشهى، و يزداد عدد مروّجون الخمور، و الإحتفالات تصبح أكثر صخباً. |
Bir anda, "biryani severim" ayakları. | Open Subtitles | مُفاجأة "أنا أحب البرياني"؟ |