Burada artık tüm insanlığı karakterize eden o güzel kahverengi gökkuşağının evrimleşmesini görmeye başlıyoruz. | TED | هنا نرى بداية التطور لقوس قزح داكن جميل الذي يمثل الآن البشرية جمعاء. |
tüm insanlığı yüzüstü bıraktılar ama bunu benim kadar sen de biliyordun zaten. | Open Subtitles | لقد خذل البشرية جمعاء ولكنك تعلم ذلك بقدر ما افعل |
Adaletsizlikle savaşacak yanlışları düzeltecek ve tüm insanlığa hizmet edeceğiz. | Open Subtitles | نحن نتطلّع لمحاربة الظلم، استقامة ما هوّ خاطئ وخدمة البشرية جمعاء |
Kötü adamlarsa yaptıkları şeylerin tüm insanlığa faydalı olduğuna inanır. | Open Subtitles | و الرجال الاشرار يفعلون أشياء يؤمنون انها لما فيه خير البشرية جمعاء |
Bizim ailelerimiz bütün insanlık, ve düşmanlarımız olsalar bile, | Open Subtitles | عوائلنا هم البشرية جمعاء حتى لو كانوا أعداؤنا |
Bu ana, bütün insanlık tarihi yol açtı. | Open Subtitles | تاريخ البشرية جمعاء قد أُرشد لهذه اللّحظة. |
bütün insanlığın iyiliği için yapıldı. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يكون هذا لصالح البشرية جمعاء. |
bütün insanlığın kaderi o adımdaymış gibi hissediyorduk. | Open Subtitles | أنه الشعور بأن مستقبل البشرية جمعاء مرتبط بخطوة واحدة |
O, tüm insanlıkla ilgili bir hikâye yazdığını sanıyordu. | TED | أعتقدَ بأنه يكتب قصة عن البشرية جمعاء. |
Kesinlikle evet. Çünkü mağaralardaki resimlerde gördüğümüz gibi; tüm medeniyetler, tüm insanlık, insanlığın hikâyesini anlatmada sanatçılara güvenir ve eğer sonunda insanlığın hikâyesi erkekler tarafından anlatılırsa, sözüme güvenin; bu erkeklerle ilgili olur. | TED | بالطبع، يجب عليك، لأنه كما تفهم من رسومات الكهف، جميع الحضارات، البشرية جمعاء اعتمدت على الفنانين لتحكي قصة الإنسانية، ولو حكاها الرجل في النهاية، أؤكد لكم، أنها ستكون عن الرجال. |
Ayrıca, tüm semavi kültürlerde bilinen "rahim" sözcüğü Arapça kökenli "rahem" -- rahim-- kelimesinden gelir ve kadınların anaçlığının, kadından erkeğe, tüm kabilelerden halklara kadar tüm insanlığı kuşattığını sembolize eder. | TED | في المقابل، فإن كلمة "الرحيم"، والذي تعرف في جميع التعاليم الإبراهيمية، لها نفس الأصل في اللغة العربية ككلمة "رحم" رحم ترمز إلي الأمة التي تشمل البشرية جمعاء التي منه الرجل و المرأة، والتي انبثق منها جميع القبائل و جميع الشعوب. |
Tüm ilkel köken mitlerini reddetsek ve daha derin bir kişilik hissiyatı geliştirsek? Belirli bir gruba özgü değil de tüm insanlığa karşı sorumlu olsak, bu tamamen farklı insanlık anlayışımızla köken mitlerinin nasıl küresel gücü, açgözlü sömürgeciliği, yoksulluğu, kadınların ve kızların tüm dünyada ezilmesi ve tabii ki de büyük ölçüde artan eşitsizlikleri gizlediğini ortaya çıkarsak. | TED | ماذا لو رفضنا جميع أساطير الأصل البدائية وقمنا بتنمية إحساس أعمق بالشخصية كشخص له واجب تجاه البشرية جمعاء بدلاً من قبيلة معينة، وهي فكرة مختلفة جذرياً عن الإنسانية والتي تكشف أن أساطير الأصل هي مجرد خرافات تخفي خلفها القوة العالمية، والاستغلال الجشع، والفقر، وقمع النساء والفتيات في أنحاء العالم، وطبعاً الزيادة في أوجه عدم المساواة؟ |
"bütün insanlık büyük ve bölünmez bir ailedir. | Open Subtitles | البشرية جمعاء هي أسرة لا تتجزأ" |
Eğer bunun üstesinden gelemezsek bütün insanlığın hayatı tehlikeye girecek. | Open Subtitles | إذا لم نتمكن من السيطرة على هذا الشرير فسيعرض البشرية جمعاء إلى تهديد كبير |
Olimpos dağını Titanlaran eline verecekti ve karşılığında ona bütün insanlığın hükümdarlığı verilecekti. | Open Subtitles | وستسلم جبل أوليمبوس إلى أيدي جبابرة ". وفي المقابل، وقال انه سوف تعطى السيادة على البشرية جمعاء. |
Ve önemli birşey: -sadece sizin kendi şehriniz için değil- her kent, olağan sorunlarının dışında, önemli bir role sahiptir, çok önemli bir rol; bütün insanlıkla birlikte olmak. | TED | وشيء واحد: أنه مهم، ليس فقط لمدينتك. كل مدينة، إلى جانب مشاكلها الطبيعية، لديها دور -- دور هام جدا -- في أن تتماشى مع البشرية جمعاء. |