100 metre uzakta ve o pilleri değiştirmesi en az on saniye sürer. | Open Subtitles | إنه على بعد مئة متر وسيتطلب منه تغيير البطاريات عشر ثوان على الأقل |
Simdi, pilleri dogru sekilde taktigindan emin olman lazim. Yoksa çalismaz. | Open Subtitles | حسناً، عليك أن تحرصي بوضع البطاريات بشكل صحيح وإلا لن يعمل. |
Yani onu oraya pil teknolojiilerini çalmak için yerleştirdiğinizi kabul ediyorsunuz. | Open Subtitles | إذن أنت تعترف أنّك زرعته هناك لأجل سرقة تقنية البطاريات خاصّتهم؟ |
piller petrolle karşılaştırıldığında inanılmaz derecede verimsizdirler. | TED | البطاريات تكاد تكون معدومة التركيز مقارنة بالوقود |
Derine dalmadan önce dizelin bataryaları doldurması için çalıştırmamız gerek zaten. | Open Subtitles | نحتاج لتمرير الديزل لشحن البطاريات. قبل أن نهبط على أي حال. |
Güzel. Çok düşünmek pillerini tüketir. | Open Subtitles | جيد ، فأنت تفكر كثيراً فى البطاريات اسفل ملابسك |
Şimdi, pilleri doğru şekilde taktığından emin olman lazım. Yoksa çalışmaz. | Open Subtitles | حسناً، عليك أن تحرصي بوضع البطاريات بشكل صحيح وإلا لن يعمل. |
Alman pilleri Japon robotlarında çalışmaz. | Open Subtitles | البطاريات الالمانية لا تعمل في الروبوتات اليابانية |
Evet, ben lanet Energizer pilleri tavşanıyım da ondan. | Open Subtitles | نعم انا الأرنب الذي يظهر في اعلان البطاريات |
Sorun değil, koltuğunun altından bir çift pil yuvarlandı. Dürt. | Open Subtitles | لا مشكلة ، سأستعمل البطاريات التي انزلقت من أسفل مقعدك |
pil ne kadar güçlüyse o kadar büyük yüke dayanabilir. | Open Subtitles | البطاريات الأقوي هي الاكبر التي تسطيع الصمود مع التيارات القوية. |
Ve o gece eve doğru geç saatte pil ve buz taşıdım. | TED | وقدت إلى المنزل في وقت متأخر من تلك الليلة مصطحبة معي البطاريات والثلج. |
Masanızın altındaki kablolar, eminim şuradaki herkesin şuna benzer bir şeyi vardır, ya da şu piller. | TED | كل تلك الأسلاك تحت مكتبك ، أرهن بأن كلكم هنا لديه شي مشابه لهذا ، أو لتلك البطاريات |
Millet, size tuhaf gelecek ama, piller bitmek üzere. | Open Subtitles | أيها الرفاق هذا مدهش ولكن البطاريات الخاصة للإضاءة تكاد تنفذ |
piller altta. Maksimum iki dakika. | Open Subtitles | البطاريات في القاعدةِ تكفى لدقيقتين كحد اقصى |
Ama gitmezse, bütün dev bataryaları denemek çok fazla zaman alır. | TED | ولكن إن لم تكن، فتحريك البطاريات العملاقة لمرات عديدة سيستغرق وقتًا طويلًا. |
Peki pillerini en son ne zaman değiştirdin? | Open Subtitles | و متى كانت آخر مرة غيرت فيها البطاريات ؟ |
bataryalar üstünde sürüsüne bereket iş yaptıktan sonra, burger yiyordum. | Open Subtitles | كنت اتناول البرغر بعد يوم شاق من العمل على البطاريات |
Dolayısıyla dağıtım ağımıza ikinci öğeyi de eklemiş oluyoruz: batarya takas sistemi. | TED | لذا الذى أضفناه إلى شبكتنا كعنصر ثانى هو نظام تبديل البطاريات . |
Bir hafta sonra aküleri bulup, vericiyi çalıştırmaya gideriz. | Open Subtitles | وبعد إسبوع، نذهب للبحث عن الذيل ونحضر البطاريات ونُشغّل جهاز الإرسال |
birinin Pili diğerinden önce bitecek. | TED | ستتوقف واحدة من تلك البطاريات قبل الأخرى. |
Biri akü asidini içiyormuş, diğeri havai fişek yiyormuş. | Open Subtitles | الأول كان يؤذي بأسيد البطاريات والثاني كان يؤذي بالألعاب النارية |
Dinle... bazı şeyleri gözden geçiriyordum, ve bu soğuğun bataryaların verimini düşüreceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أدرس بعض الأمور و أشعر ببعض القلق أن تؤثر البرودة على كفاءة البطاريات |
7 veya daha az denemede çalışan bir çift bataryayı nasıl bulacaksınız? | TED | كيف يمكنك تجربة البطاريات حيث تضمن أن تحصل على ثنائي يعمل بسبع محاولاتٍ أو أقل؟ |
Demek o yüzden telefonun şarjı bitmişti. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أن البطاريات قد لقوا حتفهم. |
Üzgünüm, sigorta panelleri olmadan hiçbir şey yapamayız ya da mikro kontrolör veya aküler ya da lazer mezura olmadan. | Open Subtitles | آسف ، لا يُمكننا فعل شئ بدون لوحات الفتيل أو وحدات التحكم الصغيرة أو البطاريات أو شريط مقياس الليزر |
Büyük olan çocuk bir robot, kalem pille çalışıyor. | Open Subtitles | هذا الولد الكبير هو "رجل آلي" يعمل على البطاريات |