Ve bir kişi bu Görev uğrunda yaşamını riske sokmalıysa o zaman bende yapmalıyım, siz değil. | Open Subtitles | و اذا أى شخص فى هذه البعثة عرض نفسه للخطر اذن انا الذى سيفعل ذلك و لست انت |
Görev yönetmeni konusunda şansımı ajanlar ile deneyeceğim. | Open Subtitles | سوف أرضى بحظوظي مع المحققين بشأن مسئول البعثة المقتول |
Yaozu'ya göre keşif başlamadan önce bilimadamları bir teori ortaya koymuşlar. | Open Subtitles | طبقاً لكلام ياوزي، أن علمائهم بدأوا بتشكيل نظرية قبل انطلاق البعثة |
BG: Aslında keşif gezindeki fotoğrafçıları getirdin. | TED | برونو: إذا، كنت تأخذ مصورين معك ضمن البعثة. |
- keşfin raporlarını mı yazıyorsunuz? | Open Subtitles | ــ أنت تعد تقريـرا بشأن البعثة . أليس كذلك ؟ ــ بشأن البعثة ؟ |
Sonrasında Mars görevi hazırlanır ve 12 Kasım 1981'de yola çıkılacaktır. | Open Subtitles | حول قاعدة القمر ، وبعد ذلك البعثة المأهولة إلى المريخ في 12 نوفمبر عام 1981 ، التي غادرت |
Daha küçük bir yolculuk, bir yıl bile bekleyebiliriz. | Open Subtitles | ستكون البعثة أكثر تواضعاً أو ننتظر عاماً آخر |
Sizin için bu Görev çok önemli, değil mi? | Open Subtitles | إن البعثة لها أهمية كبيرة لديكَ, أليس كذلك؟ |
Dostumuz tek başına yapmış. Bu Görev onun için her şeymiş. | Open Subtitles | إن رجلنا هنا قد عملَ لوحدهِ إن هذهِ البعثة عنت كل شيء لهُ |
Görev plana uygun gidiyordu, sonra bir sürprizle karşılaştık. | Open Subtitles | سارت البعثة وفقا للخطة ثم واجهتنا عقبة صغيره |
Prometheus Görev başlangıcı için izin istiyor. | Open Subtitles | هذه هي بروميثيوس تطلب الضوء الأخضر لبدء البعثة |
Yine de efendim bu Görev öyle yenilir yutulur bir şey değil. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك سيدي هذه البعثة ستكون صعبة القبول |
keşif heyeti, bir hafta içinde dönmek zorunda nehirden ya da karadan. | Open Subtitles | على البعثة أن تعود خلال أسبوع واحد، بحراً أو براً |
keşif heyeti, bir hafta içinde dönmek zorunda nehirden ya da karadan. | Open Subtitles | على البعثة أن تعود خلال أسبوع واحد، بحراً أو براً |
Komisyon bana saldırmadı, fakat keşif seferimizin ruhuna saldırdı. | Open Subtitles | اللجنة لم تسئ إلىَّ ولكن أساءت لروح البعثة |
Herkes gibi ben de bu keşfin başarısından emin olmak için çok çalışıyorum, ve ayrıca bilim ekibimizin liderini memnun etmek için. | Open Subtitles | و أنا أعمل بجهد كبير مثل غيرى لتأمين نجاح البعثة و لإرضاء قادة بعثتنا العلمية |
Sonunda bu keşfin bütün üyelerinin ailelerine bir şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | و فى النهاية أريد أن أقول شيئا بالإنابة عن كل أفراد البعثة |
Bu görevi yönetebilecek yegane insan benim. | Open Subtitles | والمرض الذي أدى إيكرت. انا الوحيد الذي يمكن أن يؤدي البعثة. |
görevi süresince Amerika genelinde okullarda, McAuliffe çocuklara canlı iletilecek bilimsel deneyleri yönetecek. | Open Subtitles | وخلال البعثة ستقوم مكوليف بإجراء التجارب العلمية التي ستبُث مباشرةً للأطفال في الفصول لجميع مدارس أمريكا |
Böyle demelerinin sebebi, altıncı yolculuk ile buraya gelmiş olmalarından kaynaklanıyor. | Open Subtitles | يطلقون عليهم هذا الأسم لأنهم جاءوا جميعًا في البعثة السادسة. |
Bu konuda Misyon Amerikalılara geçecek. | Open Subtitles | أعني، البعثة الدبلوماسية سترجع الأمريكيون بهذا السبب |
Otuz yıldır birlikte yaptığmız dalışlarımızda en önemli Sefer olacaktı. | Open Subtitles | هي ستكون البعثة الأكثر أهمية في غوصنا ثلاثون سنة سوية |
Selam, selam! Burası özel birlik, teknoloji departmanı! | Open Subtitles | مرحباً , مرحباً , هذا وحدة البعثة الخاصة , القسم التقني |
Onunla buraya aynı seferle geldik ailem öldüğünden beri en yakınım o sayılır. | Open Subtitles | لقد أتينا إلى هنا في نفس البعثة ومنذ أن مات والدايّ فهو أقرب شيء ليّ كعائلة |
Bütün bu seferin bir hata olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدات أعتقد أن هذه البعثة كانت خطأ. |
Yaptıkları umursamazca ve sürekli olarak bu keşifteki insanları çok ciddi tehlikelerin eşiğine getirtti. | Open Subtitles | و قد تكررت تصرفاتها بشكل يتسم بالإهمال مما عرض أعضاء البعثة لمخاطر جسيمة |