Binici, kendisine katır bulmak için Tanık Koruma Programı veri tabanına sızdı. | Open Subtitles | الراكب دخل لقاعدة بيانات برنامج حماية الشهود لديه إسطبل ضخم من البغال |
Neden bize katır diyen biri için hediye alayım ki? | Open Subtitles | ولم أشتري لها هدية وهي التي تدعونا زوج البغال |
Gringo'yu dağlara çıkarmak için Katırları yüklemede kıza yardım et. | Open Subtitles | إذهب ساعد الفتاة و أعدوا البغال ـ ـ ـ ـ ـ ـ لنأخذ الرجل إلى الجبال |
Sence Katırlar Missouri Nehri'ne kadar idare ederler mi? | Open Subtitles | هل تعتقد ان هذه البغال ; يمكنها ان تعبر نهر ميسوري? |
İnsanlar sadece katırların yük çekebileceklerini düşünür. | Open Subtitles | يعتقد الناس أن البغال فقط يمكنها أن تجرّ العربات |
Gerçek şu ki, burada yerleşmek isteyen her aileye, bir çift katır ve 50 ingiliz poundu vermeyi teklif ediyorum. | Open Subtitles | كما اعطي 50 باون انكليزي وزوج من البغال لكل عائلة تتوطن هنا |
Düşündüğümüzün yarısı kadar katır yeter. Kiber Geçidi'nden geçebilmek için bana 20 asker lazım. | Open Subtitles | أحتاج نصف ما خططنا من البغال سآخذ 20 جندى للآمان خلال ممر خيبر |
İki haftadır bok yiyen bir katır kusmuğu gibi kokuyor. | Open Subtitles | إنه طبيب رائحته مثل قئ البغال تجترون نفس الطعام منذ أسبوعين |
Barmanişa, biz giderken iki katır hazırla. | Open Subtitles | اشتريت لنا اثنين من البغال. هذا كل ما حولنا. |
Burada küçük çocuklar uyuşturucu katır olarak kullanıyorlardı. | Open Subtitles | حيث كانوا يستخدمون الصغار كما البغال المخدرات. |
- katır yüzücüye iş ver. | Open Subtitles | ! أعطي راعي البغال عملاً- حسناً يا سيدي- |
Pazarlarda falan, Katırları malla yükleyip Irak'a gönderiyorlar, kaçakçılık için | Open Subtitles | هنا في الأسواق ، يحمّلون البغال بالبضائع لبيعها في العراق وجلب بضائع جديدة |
- Katırları yüklemenin zamanı geldi derim. | Open Subtitles | -أود أن أقول أنه حان الوقت لتحميل البغال |
Onlar iri ve büyüktü. Ve biz Katırları pulluk da kullanmaya başladık." | Open Subtitles | فقد كانوا سمان وكبار الحجم "وبدأنا في إستخدام البغال للحرث |
Tek geçebilecek olanlar Katırlar ve tavuklar. | Open Subtitles | و لا يمكن لأحد العبور من هناك غير البغال و الدجاج |
Katırlar gibi anırmayı bırakır mısın? | Open Subtitles | اهدأوا! توقفوا عن النهيق مثل مجموعة من البغال اصمتوا! 258 00: |
Senatöre yeni Katırlar için teşekkür edin. | Open Subtitles | أشكر السيناتور على هذه البغال الجديدة |
O günlerde kömür taşımak için katırların çektiği arabaları kullanırlardı. | Open Subtitles | كانوا يستخدمون البغال في ذلك الزمان لجر عربات الفحم |
Uzun deniz yolculuğundan sonra Amerikan katırı Yunanistana geldi. | Open Subtitles | وصلت البغال الأمريكية إلى اليونان بعد رحلة بحرية طويلة |
Bir tane patron olacak. Şimdi gidip katırlarla ilgilenin. | Open Subtitles | سوف يكون هناك رئيس واحد الآن اذهب ساعد مع البغال |
Kapatın tavuklarınızı kafese, katırlarınızı ağıla | Open Subtitles | احبسوا الدجاج و ضعوا البغال في الحظيرة |
Ama şanslısın. Genellikle katıra ateş etmekle kalmazlar. | Open Subtitles | لكنك محظوظ انهم عادة لا يكتفون باطلاق النار على البغال |
Bugün hava çok soğuk. Katırlara dört şişe alkol ver. | Open Subtitles | إن الطقس باردٌ جداً اليوم ، لذا أسقي البغال أربع قنانٍ من الكحول |
Katırlarım, malzemelerim bilgim ve iznim var. | Open Subtitles | لدى البغال ولدى المعدات وأعرف كيف يتم هذا ولدى تصريحات |
Bu ilaç AIDS için. AIDS'i biliyorsun, katırlardan bulaşıyor. | Open Subtitles | إنه دواء مضاد للـ"إيدز" تعرف الـ"إيدز", مرض ياتي إلى "البغال" |