| Beladan uzak dur. | Open Subtitles | حاولي البقاء بعيداً عن المشاكل |
| Evlendiğinde kafayı çekersen onları sikmeni isteyen kadınlardan uzak dur. | Open Subtitles | عندما تكون متزوجاً وتشرب مخدرات... فستحاول البقاء بعيداً عن المرأة التي تود مضاجعتك، حتى المرأة القبيحة |
| - Beladan uzak dur. | Open Subtitles | حسنا حاول البقاء بعيداً عن المتابع |
| İşte bu yüzden senden sürekli olarak oğlumdan uzak durmanı istiyorum. | Open Subtitles | تعلم، أنّه لهذا السبب أطلب منك باستمرار البقاء بعيداً عن ابني |
| Sana ailemden uzak durmanı söylemiştim. | Open Subtitles | طلبت منك البقاء بعيداً عن عائلتي |
| - Sağol dedektif ama barlardan uzak durmaya çalışıyorum. Anlarsın ya. | Open Subtitles | شكراً لك و لكنني أحاول البقاء بعيداً عن الحانات إذا كنت تفهم قصدي |
| Bugün sokaklardan uzak durmaya bak olur mu? | Open Subtitles | ، مهلاً ما رأيك في البقاء بعيداً عن الشوارع اليوم ؟ |
| Beladan uzak mı durayım? | Open Subtitles | البقاء بعيداً عن المشاكل ؟ |
| Evet, Andy Kaufman denen adamdan uzak dur. Sağlığına önem veriyorsan bunu yap. | Open Subtitles | أجل, تستطيع البقاء بعيداً عن (آندي كوفمان) لو كنت تعرف ما هو خير لك |
| Herkesten uzak dur. | Open Subtitles | البقاء بعيداً عن الجميع |
| Sudan uzak dur, ...çocukları al ve sudan uzaklaş. | Open Subtitles | (إيمي), استمعي إليّ, عليك البقاء بعيداً عن الماء اعثري على الأطفال و ابقوا بعيداً عن الماء! |
| Amy, beni dinle, sudan uzak dur. | Open Subtitles | (إيمي), استمعي إليّ, عليك البقاء بعيداً عن الماء |
| Felicia, ortalık kızışıyor. Şu andan itibaren çetenin barından uzak durmanı istiyorum. | Open Subtitles | يا (فليشا)، إنّ الوضع حامي، أريد منكِ البقاء بعيداً عن حانة العصابة من الآن فصاعداً |
| Ağır ilaçlardan uzak durmaya çalışıyor. Susan onu sevmişti. | Open Subtitles | إنه يحاول البقاء بعيداً عن الأدوية القويّة (لقد أحبّته (سوزان |
| - Beladan uzak mı durayım? | Open Subtitles | البقاء بعيداً عن المشاكل ؟ |