Her zaman gittiğin yerlere gitme, eve bile. Benimle kal. | Open Subtitles | لا تذهب إلى حيث تذهب عادةً لا تذهب حتى إلى بيتك,بامكانك البقاء معي |
Evi terk etmen gerekmiyor, sadece bir süre ... burada Benimle kal. | Open Subtitles | لكن ليس عليك إخلاء المكان, فقط سيكون عليكِ البقاء معي هنا |
Annesi onu benden almasaydı keşke. Ida benimle kalmak istiyor. | Open Subtitles | أتمنى أنه لا تأخذها أمها مني ايدا تريد البقاء معي |
Ama o yine de benimle olmak istiyordu. Ve ben de onunla olmak istiyordum. | Open Subtitles | ولكنه رغب البقاء معي وانا رغبت البقاء معه |
benimle kalabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع البقاء معي في سكن الجامعة |
Eğer işin yoksa, bugün benimle kalır mısın? | Open Subtitles | , إذا لم تكن مشغول هل يمكنك البقاء معي اليوم ؟ |
Benimle kal tamam mı? | Open Subtitles | فقط... مجرد البقاء معي. البقاء معي، حسنا؟ |
Benimle kal o zaman. | Open Subtitles | عليك البقاء معي |
Tamam, Benimle kal. | Open Subtitles | حسنا، مجرد البقاء معي. |
Benimle kal. | Open Subtitles | مجرد البقاء معي. |
benimle kalmak istiyorsan, gevezelik etme ve geride kalma. | Open Subtitles | أنظر، إذا أردت البقاء معي يجب أن تكف عن التذمر، وألحق بي |
Ama bence benimle kalmak istiyorsun fakat korkuyorsun. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنكِ تريدين البقاء معي وأنكِ خائفة فحسب |
Ona sorsaydınız benimle kalmak istediğini bir çırpıda söylerdi. | Open Subtitles | و إن سألتها، فستخبرك في لمح البصر أنّها تريد البقاء معي |
Eğer gerçekten benimle olmak istiyorsa, tek yapması gereken sınıfı bırakmak. | Open Subtitles | لو أراد فعلاً البقاء معي كل ما عليه فعله التخلي عن الفصل |
benimle olmak istediğini söylüyorsun ama boşanmak istemiyorsun. | Open Subtitles | لقد قلت أنّك تريد البقاء معي ولكنّك لاتوّد الطلاق منها |
Ve senin de bir parçanın benimle olmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن جزء منكِ لا يزال يريد البقاء معي |
Yağmur durana dek benimle kalabilirsin. | Open Subtitles | بوسعكِ البقاء معي ، حتى إنتهاء المطر. |
benimle kalabilirsin. | Open Subtitles | لا يتعيّن عليكِ ذلك، يمكنكِ البقاء معي. |
Yani ben... Biraz benimle kalır mısın? | Open Subtitles | مهلاً، هل تستطيع البقاء معي قليلاً؟ |
O zaman ne halt etmeye benimle kalacaksın? | Open Subtitles | ثمّ لماذا البقاء معي ، بحق اللعنة ؟ |
Yanımda kalır mısın? | Open Subtitles | هل يُمكنك البقاء معي ؟ |
Ama benimle kalmayı tercih etti ki günde 18 saat boyunca yeşil bir yastıkta uyuyabilecek. | Open Subtitles | لكنه إختار البقاء معي لذا هو يمكن أَن يقضي 18 ساعة يومياً... نائْم على وسادة خضراء كبيره. بحجم الدولاب |
Ona benimle kalmasını söyledim. | Open Subtitles | لقد طلبت منها البقاء معي |
Bak, Benimle birlikte olmak istemiyorsan şu an bu, senin için çok fazlaysa sorun değil. | Open Subtitles | اسمعي، إن لم تكوني تريدين البقاء معي إن كان هذا كثيراً عليكِ الآن فلا بأس |
O kadar korkunç biriysem benimle olmayı nasıl istersin? | Open Subtitles | اذا كنت شخصا فضيعا لهذه الدرجة فلم تريد البقاء معي ؟ لقد أكتفيت , حسنا ؟ |
Şayet benimle kalmaya karar verirsen birbirini suçlama, ayıplama, hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | وإذا قررتي البقاء معي فلن يكون هناك تبادل إتهامات لا ملامة ولا أي شيء |