"البلاستيكية التي" - Traduction Arabe en Turc

    • plastik
        
    Hayır hayır, öyle bir şey değil. Ondan aldığınız plastik şey bana gerekiyor. Open Subtitles لا لا الأمر ليس كذلك أنني فقط اريد العلبة البلاستيكية التي أخذتها منه
    Sana bahsettiğim plastik patlayıcıları hatırladın mı? Open Subtitles أتذكر المادة المتفجرة البلاستيكية التي أخبرتك عنها؟
    Şu plastik boru silahlardan bile var. Cleveland'ın düğününden beri görmemiştim. Open Subtitles لقد حصلوا على هذه الاسلحة البلاستيكية التي لم ارى منها منذ زفاف كليفيلند
    Kalbimi testereyle ikiye böldü öyle plastik iki parçadan oluşan dandik bacakları olan kalplerden de değildi ayrıca. Open Subtitles هي قسمت قلبي الى نصفين لم تكن من تلك القلوب البلاستيكية التي تأتي في طقم من قطعتين مع ساقين وهميتين
    Sana yeni bir ayı alırım, 6 yaşındayken kaybettiğin piknik setindeki plastik sosisliyi alırsan! Open Subtitles سأشتري لك دبدوب جديد عندما تستبدلي تلك النقانق البلاستيكية التي فقديها من مجموعتي للنزهة عندما كنت في السادسة.
    O çok sevdiğin plastik kap onlarda yoksa bile ta doğudan özel siparişle getirtirdin. Open Subtitles حتى وأنها لم تكن في الأكوام البلاستيكية التي تحبينها التي تطلبينها خصيصاُ من أقصى الشرق
    Onun bekaretini koruyan küçük plastik adamları mı diyorsun? Open Subtitles أتعني هذه الرجال البلاستيكية التي تحمي عذريتها ؟
    plastik cetveller şeklinde ürettikleri kablosuz sensörleri çiftçiler tarlalarının değişik bölgelerine saplayıp toprağın kalitesi hakkında detaylı bilgi toplayabilecekler. TED هم يجعلون هذه المجسات اللاسلكية تصمم مثل المساطر البلاستيكية التي يستطيع المزارعون أن يلصقوها في أجزاء مختلفة من الحقل والبدء في جمع معلومات تفصيلية مثل ظروف التربة.
    Birçok insan plastik şişeyi zaten hatırlayacaktır, ama biz burada deniz altındaki çöplerden ve plastikten bahsettik. TED وسوف يتذكر الجميع قصة هذه العبوة البلاستيكية والفكرة الاساسية التي نريد طرحها .. هي المخلفات والمواد البلاستيكية التي تصل المحيط ولكي نقوم بذلك
    Hastanedeydim ve bir plastik torba... getirdiler. Open Subtitles ...أنا في المُستشفى، ثُم يخرجون و كل ما أراه هو تلك الحقيبة البلاستيكية التي يحملها الطبيب
    Coop, Albert sana Laura Palmer'ın midesinde bulunan plastik maddenin rekonstrüksiyonunu fakslıyor. Open Subtitles "كوب"، "ألبيرت" سيرسل إليك نتيجة إعادة تحليل المادة البلاستيكية... التي وُجدت في معدة "لورا بالمر..."
    Coop, Albert sana Laura Palmer'ın midesinde bulunan plastik maddenin rekonstrüksiyonunu fakslıyor. Open Subtitles "كوب"، "ألبيرت" سيرسل إليك نتيجة إعادة تحليل المادة البلاستيكية... التي وُجدت في معدة "لورا بالمر..."
    Okyanusun ortasında Teksas büyüklüğünde atılmış plastik ürünlerden oluşan bir ada var. Open Subtitles هناك جزيرة في وسط المحيط بحجم ولاية (تكساس) وهي مغمورة بكل الأغراض البلاستيكية التي نرميها
    Geri dönüştürülebilir, plastik çatal bardağı taşıran son damla oldu ve artık kendimi tutmayı bırakıp sana karşı dürüst davranacağım, Will Schuester. Open Subtitles لقد كانت الشوكة البلاستيكية التي لا يتمّ إستعمالها إلّا مرة الذي فضحتك والآن أشعر بأن علي أن أؤدي واجبي وأن أتوقف عن التراجع .(وأن أكونَ صريحةً معك للغايةِ يا(ويل شوستر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus