Gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelerle aynı oranda büyümesi gerekmiyor. | TED | والبلدان في الدول الناشئة لا تحتاج أن تنمو لتبلغ نفس مستوى البلدان المتقدمة. |
Bunu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki yönetici elitlerle karşılaştıracak olursak, bence Parti'yi yukarıya doğru hareketlilikte zirveye yakın bulacaksınız. | TED | قارن ذلك بالنخب الحاكمة في كلٍ من البلدان المتقدمة والنامية، أعتقد أنك ستجد "الحزب" قريب من القمة بحركة تصاعدية. |
Nihai olarak, görmek istediğimiz manzara gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bir araya gelerek tüm insanlığın faydalanabileceği yenilikler yaratması olacaktır. | TED | في نهاية المطاف، نود أن نرى البلدان المتقدمة والبلدان النامية معاً ويتعانو في خلق حلول اقتصادية التي تعود بالنفع على البشرية جمعاء. |
Fikir liderliğini kaybediyor olmamız bir şanstır çünkü Amerika çok uzun bir süredir, beraberindeki diğer gelişmiş ülkelerle birlikte, araştırma-geliştirmeye dair tüm yükü omuzlamış durumdadır. | TED | فمن حسن الحظ أن أصبحنا أقل زعامة في مجال الافكار لأن الولايات المتحدة لفترة طويلة جدا، ومعها قلة من البلدان المتقدمة الأخرى ، تحملوا العبء كله في مجال البحث والتطوير. |