balzamik soslu ızgara edilmiş kuşkonmaz ve tuna tartar ister misiniz? | Open Subtitles | أترغب ببعض التونا وبعضاً من الهليون المشوي المشبّع بالخل البلسمي الخفيف |
Bu da balzamik sirkenin rengini ve tadını kolayca maskelerdi. | Open Subtitles | والذي يُمكن إخفاء لونه بسهولة وطعم الخل البلسمي. |
Kızılcık suyu ve balzamik sirke. | Open Subtitles | واشتريت شيئين، عصير التوت البرّي والخل البلسمي. |
Hayır. Balsamik sirke değil. Kekik otu sirkesi. | Open Subtitles | لا ليس الخل البلسمي بل العشبي |
Hayır. Balsamik sirke değil. Kekik otu sirkesi. | Open Subtitles | لا ليس الخل البلسمي بل العشبي |
- Bir de kızılcık suyu ve balzamik sirke. | Open Subtitles | أيضاً عصير التوت البرّي، والخل البلسمي. |
- Laboratuar Mann'in cebindeki sakızın içinde kızılcık suyu veya balzamik sirke izine rastlamamış. | Open Subtitles | قال المُختبر أنّه ليس هناك أيّ آثار لعصير التوت البري أو الخل البلسمي في العلكة التي وجدناها في جيب (مان)، |
Yani birinin Bobby Mann'in durumunu bildiğini onu öldüreceğini bilerek kızılcık suyuna balzamik sirke eklediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | إذن أنتِ تقولين أنّ شخصاً ما عرف عن حالة (بوبي مان)، ووضع الخل البلسمي في عصير التوت البرّي الخاصّ به مع علمه أنّه سيقتله؟ |