"البهارات" - Traduction Arabe en Turc

    • Bahar
        
    • baharat
        
    • baharatlar
        
    • Spice
        
    • baharı
        
    • baharatları
        
    • baharatların
        
    • Kapern
        
    • biber
        
    Bahar üretimi tehlikeye atacak bir gelişim gösteren .... 4 gezegen dikkatimizi çekmektedir. Open Subtitles أربعة كواكب أثارت إنتباهنا يؤخذ بعين الإعتبار أنها قد تكون مكيدة من البهارات
    Peki Bahar bizi başka şekillerde etkileyebilir mi? Open Subtitles هل من الممكن أن يتظاهر ضدن البهارات من ناحية أخرى
    Eğer Bahar ve Bahar hasadı varsa, mutlaka solucanlar vardır. Open Subtitles طالما وجدت البهارات ومناجمهم هناك دائما ديدان
    Bir teoriye göre insanlar, bakterileri öldürmek için gıdaya baharat koymaya başladı. TED هناك نظرية تقول أن البشر بدؤوا بإضافة البهارات إلى الطعام لقتل البكتيريا.
    Bunu yaptıktan sonra, bir vakum torbasına koyuyoruz, biraz deniz yosunu, biraz baharat ekliyoruz ve sarıyoruz ve ton balığı görümünü almaya başlıyor. TED بعد ان نقوم بذلك نقوم بتفريغ الهواء منه ووضع القليل من بذور البحر وبعض البهارات و من ثم نلفها هكذا لكي تبدو كما التونا
    O sıvının büyük kısmı sudur ve biraz sirke, şeker ve baharatlar. TED في الغالب معظمه ماء، بعض الخل، السكر، و البهارات.
    Mesela şu Old Spice reklamı hani duşta siyah bir adamın olduğu. Open Subtitles كإعلانات البهارات القديمة مع ذاك الشخص الأسود في الحمّام. -ما الذي يروّج له؟
    Lonca Kaptanları, onlara uzayı katlama yeteneğini veren, portakal baharı gazını kullanmaktadırlar. Open Subtitles الذين طوروا البهارات منذ اكثر من 4000 عام بإستخدام غاز البهارات البرتقالي مما أعطاهم القدرة على طي الفضاء
    Sanırım varsayabiliriz ki, tüm Kripton baharatları Kripton havaya uçtuğunda yok olmuştu. Open Subtitles أعتقد أنه من الآمن بمكان افتراض "أن كل البهارات "الكريبتونبة "قد دُمّرت عندما انفجر كوكب "كريبتون
    Bu baharatların içinde ne olduğunu söylesen artık diyorum. Open Subtitles لقد حان الوقت لتخبرنى ما هى محتويات تلك البهارات
    - Önümüzde toz bulutu var, efendim. - İşte orası. Bahar hasadı. Open Subtitles سحابه غبار آتيه يا سيدي هذه هي، مناجم البهارات
    Lonca'nın ve tüm evrenin varlığı Bahar'a bağlı. Open Subtitles كل المجرات و العالم أجمع يعتمدون على البهارات
    Kaptanlarımız sizleri Bahar üretiminin tehlikede oluşu konusunda uyardı. Open Subtitles مستكشفونا حذرونا من هذا إنتاج البهارات في خطر عظيم
    Bahar tüm evrende yalnızca bir gezegende yetişir; Open Subtitles توجد البهارات في كوكب واحد في هذا الكون
    Solucanlar ve Bahar arasında bir ilişki var mı? Open Subtitles هل هنالك علاقة بين الديدان و البهارات
    - Taşıyıcı gelecek ve Bahar hasatçısını kumdan kaldıracak. Open Subtitles ستأتي العربة وتأخذ حصاد البهارات
    Hollanda gemileri, Avrupa'da kâr elde etmek için Asya'dan büyük miktarlarda baharat ithal ediyorlardı. TED السفن الهولندية استوردت البهارات من آسيا بكميات كبيرة جداً لتجني أرباحاً في أوروبا
    O zaman biraz hardal yağı, biraz gaz yağı ve biraz da baharat getir. Open Subtitles إذاً أحضر بعض زيت الخردل, وبعض جاز الكيروسين وشيء من البهارات
    Sos ve baharat konusunda çok pimpirikliyimdir. Bu yüzden tuz biberini kendine sakla. Open Subtitles إني دقيق جدا حول البهارات الخاصة بي فاحتفظي بالملح والفلفل لنفسك
    Dediğim gibi ya da en azından söylemeye çalıştığım gibi ikiniz baharatlar üzerine konuşmaya başlamadan önce "Gökkuşağının Sonu" gösterisinin açılış gecesinde kırmızı halıda yürüyor olacağız ve ilk kez çift olarak birlikte görüneceğiz. Open Subtitles هذا ما كنت اقول او على الأقل كنت احاول قوله قبل ان تبدئا انتما الاثنين في الكلام عن البهارات
    baharatlar ona garip bir tat veriyor. Open Subtitles رغم أن البهارات تمنحه نكهة غريبة
    - Old Spice. Hayır, Old Spice reklamı diyorum, duşta siyah adamın olduğu! Open Subtitles لا، إعلانات البهارات القديمة مع ذاك الشخص الأسود في الحمّام!
    Ama efendim bütün bu baharı bırakamayız. Open Subtitles لكن يا سيدي، لا نستطيع أن نترك كل هذه البهارات
    Kullandığınız baharatları tanımanız gerekir. Open Subtitles \u200fيجب أن يعرف المرء البهارات التي يعمل بها.
    - Yemekten kırmızı eti çıkarın ama baharatların hepsi kalsın. Open Subtitles - آسف مايك،عليك أن تتخلص من اللحم الأحمر - ولكن اترك البهارات قدر ما يمكنك
    Ama sende Kapern yok ve sen hala Kapern'in ne olduğunu bilmiyorsun! Open Subtitles وأنت لا تعرف حتى ما هي البهارات! لا أعرف ما هي البهارات...
    Biraz daha biber al çok acıdır. Open Subtitles فهناك المزيد من البهارات حارة جداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus