Sen olsa olsa Basur yetiştirirsin Webster. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذى كان بمقدورك ان تنشأه هو غرفه جيده لمصابى البواسير |
Biri, aknelerime Basur merhemi sürmemi söylemişti. | Open Subtitles | خبرة منزلية هذا كلام رجل أخبرني أن أضع كريم البواسير على حبوب الشباب |
Danielle, senin babanda da can yakıcı, fena bir Basur vardı. | Open Subtitles | ودانييل , كان والدك لديه مرض البواسير السيء التي تلسعه بدون رحمة |
Yüzüm hemoroit gibi yanıyor. | Open Subtitles | أرجو أن تسرع وجهي يحرقني كما البواسير الآن |
Yine de kafası iyi bir motosikletlinin senin küçük kulaklarınla ve hemoroit kreminle dalga geçmesinden iyidir. | Open Subtitles | افضل من مواجهة راكب دراجة تحت تاثير المخدرات يسخر من اذانك الصغيرة ودهان البواسير |
Aslında, Claude Akins'in oynadığı "hemoroid Infomercial"la yer değişti. | Open Subtitles | في الحقيقة إنه برنامج عن مرض البواسير بطولة كلاود أكينز |
Basuru bilirsiniz. Egzersizle ortadan kaldırmak niyetindeyim. | Open Subtitles | هي البواسير يا عزيزي, وأنا أعالجها بالتمارين |
Bende bir süredir Basur var. Senin neyin var? | Open Subtitles | لدي بعض البواسير حالياَ وأنت ماذا لديك ؟ |
Basur için iyi bir doktor tanıyorum. Seni tanıştırayım mı? | Open Subtitles | اعرف طبيبا ً لعلاج البواسير ممتاز جدا ً هل تريدني ان اعرفك به ؟ |
Havadan sudan tutun da, Basur kremine kadar her şeyi konuşuyorlar. | Open Subtitles | انهم يتحدثون عن كل شىء من الطقس حتى كريم البواسير |
Genelde şiddetli iltihaplanmış Basur için kullanılır ama mukozal olmayan vücut bölgelerine de iyi gelir. | Open Subtitles | ويستخدم عادة لمريض التهاب البواسير الحادّ لكنه ينفع مع اجزاء الجسم الغير مخاطيّة |
Bunun dışında güzelim Basur kremimin sonunu sana harcayacağımı düşündüm bir de! | Open Subtitles | وبالتفكير أنني كنت مستعداً لإضاعة آخر علبة دواء مرض البواسير عليك |
Sandalyeye mahkum yaşadığın zaman Basur çok acımasız olabiliyor. | Open Subtitles | عندما نُحاصر في كرسي، البواسير تصير وحشية |
Sen maymunlarla dolu bir eve girmişsin ben de ise hemoroit var ve ikimiz de bir şey yapamıyoruz. | Open Subtitles | لديك منزل مليء بالزنوج, أنا عندي داء البواسير , ولا هذا أوذاكيفيدنابشيء. |
Eski Mısırlılar, hemoroit tedavisinde Marihuana kullanırdı. | Open Subtitles | حتى المصريون القدماء إستخدموا الماريجوانا لعلاج البواسير. |
Mental çöküş veya veba, çekirgeler hemoroit gibi bir şeyden şikayetçiymiş... | Open Subtitles | كان فى حاله انهيار ...ويشكو من وباء او جراد او البواسير أو |
İşe hemoroid yüzünden gitmeyeceksen ağır bir şey olması lazım. | Open Subtitles | -ولم يجب أن يكون شديد حسناً, لأنه ان أردت التغيب عن العمل بسبب البواسير اذاً يجب أن يكون الالتهاب شديد |
Cat, hemoroid hakkında konuşuyor olabilirdi. | Open Subtitles | كات, ربما كان يتحدث عن البواسير |
İfşa ediyorum, bu Scully'nin hemoroid donutu. | Open Subtitles | اعتراف كامل إنها دونات "سكولي" يستخدمها من أجل البواسير |
Belki de Two-Face'in Basuru tutmuştur. | Open Subtitles | ربما يعاني ذو الوجهين من مشكلة في البواسير. |
Olur da anüsümde bir çift polip çikarsa, direkt sizin adinizi verecegim onlara. | Open Subtitles | كل ما أستطيع قوله هوَ إن ،أصابتني البواسير سأعلم ما سأسمّيهم. |
O bir hemoroitti. | Open Subtitles | متعلقٌ بك كان ذلك مرض البواسير الآن أنا بخير |
Sogutucu agirdi ve... Hemoroidim azmisti... | Open Subtitles | اللوح كان ثقيلا جدا و لقد كنت اتعالج من البواسير |
Daha bir kaç gün önce basurun için burdaydım. | Open Subtitles | لقد كنت هنا قبل بضعة أيام فقط، بسب مرض البواسير الخاص بك. |