Uzun zaman önce şu an bulunduğumuz yer gibi mekanlar pusula ibresini çevirirdi. | Open Subtitles | قبل أمدٍ بعيد، كانت أماكن كالتي نقف فيها الآن تجعل إبر البوصلات تدور |
Bunlar şu diziler. Bu bütün küreler askıda. Ama kürelerin içlerinde onları pusula gibi olmalarını sağlayan yatay olacak şekilde mıknatıs var. | TED | هذه المصفوفات. لقد تم تعليق جميع هذه الكرات. ولكن لديها مغناطيسا أفقيا فيها. الذى يجعلها جميعا مثل البوصلات. |
Yüzyıllardır pusula iğnelerinin mıknatıslarca saptırıldığı biliniyordu. | Open Subtitles | عرف الناس لقرون أن إبر البوصلات يحرفها المغناطيس |
Bu yüzden masadaki pusulalar farkedemeyecek ve zarı işaretlediklerinde yönü etkilenmeyecek. | Open Subtitles | لكنها ليست معدنية ولهذا لا تكشفها البوصلات بالطاولة ولا تؤثر على العلامة الموضوعة على الزهر |
Şimdi, Güney Kutbu'nda olduğumuzdan pusulalar çalışmaz mecburen eski yön bulma tekniklerine bel bağlamak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | الآن ، نحن في القطب الجنوبي، إذا البوصلات لا تعمل لذا سوف نعتمد على |
Anomaliyi dengelemek için her pusulayı ve GPS'i tekrar ayarlamam gerekti. | Open Subtitles | اضطررت لإعادة ضبط جميع البوصلات وأجهزة تحديد المواقع لتجاوز الشذوذ |
Hepimizin ahlaki pusulaları var -- ahlaki teknoloji. | TED | لدينا جميعا البوصلات الأخلاقية ـ ـ نريد تكنولوجيا ذات اخلاق. |
Bütün her şeyi planlayamazdık, ama çok güçlü bir pusulamız olduğu için en sonunda gideceğimiz yere vardık ve bana göre bu çevik yazılım geliştirmeye çok benziyor, ancak bu pusula fikri çok önemli. | TED | لم نكن لنستطيع التخطيط لكل شيء ولكن بامتلاكنا لبوصلة قوية، وصلنا في نهاية المطاف إلى أين سنذهب وفي نظري هذا مماثل لتطوير البرمجيات أجيل ولكن هذه الفكرة عن البوصلات مهمة جدا. |
Çıkan herkes için, harita, battaniye, kumanya ve pusula. | Open Subtitles | ماك" خرائط , بطانيات , طعام" البوصلات لجميع المشاة |
Mac. Bütün yayalar için harita, battaniye, tayın ve pusula. | Open Subtitles | ماك" خرائط , بطانيات , طعام" البوصلات لجميع المشاة |
Mac. Çıkan herkes için, harita, battaniye, kumanya ve pusula. | Open Subtitles | ماك" خرائط , بطانيات , طعام" البوصلات لجميع المشاة |
Ve pusula alın, ve şifre çözücü. | Open Subtitles | خذوا أيضاً بعض البوصلات وحلقات الترميز |
Yani pusulalar bozuk diyorsun. | Open Subtitles | أنت تعني إذن أن البوصلات معطلة. |
pusulalar hakkında daha çok bilgin olmalı. | Open Subtitles | عليك حقاً أن تتعلم المزيد عن البوصلات. |
Tüm pusulalar böyle. | Open Subtitles | جميع البوصلات تفعل ذلك. |
Ve içerisinde bir mıknatıs gizleyen ve oradaki pusulaları delice döndüren, onların her zaman merkezinde gözüken, esspreso kupaları yaptık | TED | وكان لدينا أكواب اسبريسو مصنوعة خصّيصا، تمّ إخفاء مغناطيس داخلها، بحيث تجعل عقارب تلك البوصلات تتحرّك بجنون، وتتجه صوبها بإستمرار، |