demediler. Daha sonra bu veri "İnsan Hakları İzleme Örgütü" tarafından bu gibi operasyonlar üzerine yapılan son raporunda kullanıldı. | TED | هكذا بدأ استخدام البيانات من طرف جماعات مثل هيومن رايتس ووتش في تقريرها الأخير حول هذه الأنواع من العمليات الإستباقية |
Şu an, bir sabit sürücüden veri çekmeme yardımcı olmanı istiyorum. | Open Subtitles | الان أريدك أن تساعدني في جلب بعض البيانات من هارد معي |
Başka bir üç aylık hastadan veri seçelim. | TED | دعونا نختر قليلاً من البيانات من مريض آخر عمره ثلاثة أشهر. |
Peki, uydulardan, uçaklardan, yerdeki araçlardan, insanlardan verileri topluyoruz. | TED | لذا، جمعنا البيانات من الأقمار الصناعية، من الطائرات من المركبات البرية، من الناس |
Ancak poker blöflerini bir yana bırakalım, ya bir kişinin termal tepkimesinden edinilen veriler bütünü o kişinin kişilerle ilgili çıkarlarını açığa çıkarırsa? | TED | لكن جانبا عن كشف ما بداخلنا، ماذا لو أبعاد البيانات من الاستجابة الحرارية لشخص ما تكشف عن وهج الاهتمام الشخصي؟ |
Ya patoloji doktorunun cep telefonunu kullanarak mikroskopik bir inceleme yapması ve bu veriyi tekrar buluta yükleyerek daha iyi bir tanı koymasına ne dersiniz? | TED | ماذا عن تمكين الأطباء من الاستفادة مرة أخرى من هواتفهم النقالة لتمكن من الرؤية حتى على المستوى المجهري و استخلاص تلك البيانات من أجل تشخيص أفضل ؟ |
Ancak taktığı ağız koruyucudan bilgileri aldığımızda daha fazla detay ve bilgi edindik. | TED | ولكن عندما نستخلص البيانات من واقي الفم الذي كان يرتديه، نستطيع رؤية تفاصيل أكثر بكثير، ومعلومات أكثر غناً. |
Kimlik bilgilerini mi kullandılar? | Open Subtitles | أيستعملونَ البيانات من المصفوفة؟ |
Diğer ekiplerden daha fazla veri geldikçe farklı rakamlar bildiriyorlardı. | TED | مع بداية ظهور المزيد من البيانات من فرق أخرى، أعلنت أرقام مختلفة. |
Bu açıdan, veri bir depodan bir akıma, yani durağan ve dengeli olan bir şeyden akışkan ve hareketli olan bir şeye gitti. | TED | في هذه الحالة، انتقلت البيانات من التخزين إلى تدفق للمعلومات، من شيءٍ جامدٍ وراكد، إلى آخر سلسٍ ومتحرك. |
veri, teorinin doğruluğuna olan inancımızı arttırıyor mu? | TED | هل تزيد البيانات من إيماننا أن النظرية صحيحة؟ |
Tüm toplantılardan veri çekerek kişilerin nasıl birisi oldukları ve nasıl düşündüklerinin resmini çıkarıyor. | TED | ومن ثم يقوم بجمع البيانات من كل اللقاءات ليقوم بإنشاء لوحة مكبرة عن صفات الناس وكيفية تفكيرهم. |
Bu işimde büyük bir atılım oldu ve bu kendi bölgesindeki her kuşcudan muazzam miktarda veri almamızı sağladı. | TED | وكانت هذه طفرة ضخمة في عملنا، أتاحت لنا جمع كميات ضخمة من البيانات من كل باحث عن الطيور في مختلف المناطق. |
Ayrıca veri acentalarından da çok fazla veri satın alıyor. | TED | ويقوم أيضاً بشراء الكثير من البيانات من سماسرة البيانات. |
Laboratuardan verileri kurtaracak UAC araştırma görevlisi. | Open Subtitles | عالمة فى اليو اى سى مهمتها استرجاع البيانات من المعمل |
Özür dilerim, ama üç bölümden verileri almak için bana emir verildi. | Open Subtitles | عذرا لكن انا لدى اوامر لاسترجاع البيانات من 3 خدمات |
Uçuş kayıt cihazındaki verileri alabilir miyim? | Open Subtitles | يمكن أن أحصل على بعض البيانات من على جهاز التسجيل في الطائرة؟ |
veriler ışık yoluyla aktarılıyor ve bu ışıklar parlaklık üzerinde ince ayrıntılarla kodlanmış. | TED | تنقل البيانات من خلال الضوء مشفرة بترميزات متغيرة |
Şimdi size bu ilk yaklaşımdan bazı veriler sunacağım. | TED | و سأعطيكم الآن بعض البيانات من الطريقة الأولى. |
İşte burada Afrika'da çok kullanılan bir mısır türünden birtakım veriler var. | TED | وهنا بعض البيانات من نوع من الذرة الشائع جدا في افريقيا. |
Ayrıca Drop-seq deneylerindeki veriyi analiz etmek için her bilim insanının kullanabileceği bir yazılım hazırladık. Bu yazılım da bedava ve web sitemizden son iki yılda 30.000 kez indirildi. | TED | صُغنا برمجية يمكن لأي عالم أن يستخدمها لتحليل البيانات من تجارب تسلسل القطرات. وهذه البرمجية مجانية أيضًا، وتم تحميلها من موقعنا الإلكتروني 30000 مرة في السنتين الماضيتين. |
"Sonra da, karbon devresi yıllarından toplanan bilgileri şüpheli kılan... | Open Subtitles | ثم علينا أن نزن البيانات من مسح التصوير بالرنين المغناطيسي الأخير واختبار الدي ان أي |
Kimlik bilgilerini mi kullandılar? | Open Subtitles | أيستعملونَ البيانات من المصفوفة؟ |
Sanırım bu sadece bir teleskoptan edinilen verilerin yarısı. | TED | أظن أن هذه هي نصف البيانات من تلسكوب واحد فقط. |
Ve Benjamin'in vücut kaplaması ya da büstü -- maketi -- Brad'den yapılmış olduğu için, 44 yaşındaki Brad'in verilerini 87 yaşındaki Brad'e aktarabiliyorduk. | TED | ولأن ، التمثال -- المجسم -- لبنيامين كان مصنوعاً من ملامح براد ، فأنه يمكننا نقل البيانات من براد في 44 الى براد 87. |