"التأخير" - Traduction Arabe en Turc

• geç
• Gecikme
• geciktim
• Geciktiğim
• Beklettiğim
• bekliyoruz
• uzun sürdü
• bekliyorsun
• gecikmenin
• gecikmeden
• Geciktiğimiz
• gecikmeyi
• uzun sürüyor
• gecikti
• gecikmeler

geç kaldığım için özür dilerim efendim. Angela'yı arıyordum da.
أنا آسف عن التأخير ، سيدى كُنت أبحث عن أنجيلا

geç olsun da güç olmasın demişler.
افضل التأخير من الا يأتى هذا ما اقوله دائما

- Seni daha erken bekliyordum. - Sınırda ufak bir Gecikme yaşadım.
كنت أتوقع وصولك قبل ذلك بكثير القليل من التأخير في عبور الحدود

Bazı Gecikme ücretleri eklenmiş ama tabi ki onları düşeceğiz.
أرى أنهم أضافوا بعض غرامات التأخير لكن بالطبع سوف ألغيها

- geciktim. Ben devam ederim. - Bay Davis, bunu açıklar mısınız?
أنا آسف على التأخير, استرخي سأكمل عنك هذا مستر دافيس, هل يمكنك تفسير ذلك؟

Biraz Geciktiğim için özür dilerim, ama Jasper'a bir ip bulmam gerekiyordu.
أسفة على التأخير لكننى كنت أبحث عن حبل لربط الكلب

Ya dua odasına ya da yemekhaneye veya her ikisine her gün geç kaldım.
أنا دائمة التأخير على القُدّاس أو حجرة الطعام أو كلاهما.

Sorunlarınızı ben çözemem. Ama eve geç gelmenin yararı yok. Bana var.
ليس بإستطاعتى أن أحل مشاكلكم لكم و لكن التأخير ليلاً لن يحل شئ

geç kalacağı için özür diledi, ama geleceğine söz verdi.
انه آسف على التأخير لكنه وعد أنه سيكون هنا

Yakaladım. Dönmeden kendimi görmeyi başardım ve o küçük Gecikme biraz da olsa bir ayrım yaratıyor.
بإمكاني رؤية نفسي قبل أن ألتفت، وذلك التأخير الصغير يخلق فرقاً صغيراً جداً.

Evini bulmam bir kaç günümü aldı. Gecikme için kusuruma bakma.
أستغرقت عدة أيام لأجد منزلك عذراً على التأخير

Tokyo ile New York arasındaki ana bağlantıya giriyor, ve gerçekten ihtiyacımız olduğunda, bize bu bilginin aktarımında yedi saniyelik bir Gecikme sağlayabiliyor.
التسلل إلى الخط الأساسي بين طوكيو ونيويورك وحينما احتجنا لذلك استطاع أن يخبرنا بموعد الـ 7 ثواني التي يحصل فيها التأخير

Ve ben geciktim. Yani.. Uh ?
وأنا أسرع كنوع من التأخير,لذلك ماذا ستفعل؟

Üzgünüm geciktim. Çay alır mıydınız?
آسف على التأخير هل أدق الجرس من أجل الشاي؟

Pardon, geciktim.
آسف على التأخير كنت أحضر بطاقات عملي الجديده

Bay Rush Geciktiğim için özür dilerim ama bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabilirim.
سيد.روش أسف على التأخير لكني، أظن أنك ستجد لدي كل ما تحتاجه

Merhaba, Will. Geciktiğim için kusura bakma. Prova nasıl gitti?
مرحباً، آسف على التأخير كيف جرت البروفه؟

Beklettiğim için üzgünüm Bayan Beaks. Sizin için ne yapabilirim?
معذرة على التأخير سيدة بيكس ما الذي يمكنني تقديمه لكِ؟

Neden bekliyoruz, hadi oyun başlasın...
إذن لم التأخير ؟ فقط اذهب من هنا

İşler sürekli gecikti: Ze bir şeyler içmeye gitti, bir toplantıya çağrıldı, toplantı uzun sürdü, lavaboya gitti.
واصلوا التأخير: ذهب للحصول على مشروب، وتم استدعاؤه لاجتماع، واستمر الاجتماع طويلًا، وذهب إلى المرحاض.

Neden bekliyorsun?
لم كل هذا التأخير ؟

Bu gecikmenin ve sıkıntının nedeni Temsilciler Meclisi'nin Senato'ya karşı olmasıydı.
وكان السبب في التأخير والملل هو كون مجلس النواب ضد مجلس الشيوخ.

Sevgili arkadaşlarım bazı teknik nedenlerle yaşanan gecikmeden ötürü özür dilerim.
نعتذر عن التأخير والتي كان من المفترض ان تكون خلل فنيّ

Dostlarım, uh, Geciktiğimiz için Gerçekten çok üzgünüm.
ايها الرفاق , اننا حقاً متأسفين على التأخير

Şimde, gecikmeyi kaldırırsam -- düğmeye basınca yanıp sönme anında meydana gelecek -- düğmeye basmadan önce yanıp sönme olayının meydana geldiğine inanacaksın.
والآن , لو أزلت هذا التأخير و الآن أنت تضغط الزر و الومضة تحدث مباشرة بدون تأخير ستصدق

Neden bu kadar uzun sürüyor?
لماذا هذا التأخير بحق الجحيم؟

gecikmeler olsa da hala bir bilete ihtiyacın var tatlım.
بغض النظر عن التأخير لا تزالين بحاجة لتذكرة, أيتها الحبوّبة