"التباطؤ" - Traduction Arabe en Turc

    • yavaşlama
        
    • yavaşlamaya
        
    • yavaşlatma
        
    • yavaşlatmayı
        
    Bu yavaşlama etkisi atom ve foton arasındaki momentum alışverişinden kaynaklanır. TED هذا التباطؤ ناتج عن تغيير في الزخم الحركي بين الذرة والفوتون.
    Naqahdah ile zenginleştirilmiş bir patlayıcı bu yavaşlama motorunu yok edebilir mi? Open Subtitles هل يمكن لمادة متفجرة معززة بالناكوادا أن تكون كافية لتدمير محرك التباطؤ ؟
    Burada yaptığınız şey, önce yavaşça yürümeye başlıyorsunuz, yavaşlamaya başlıyorsunuz. TED إذن ما الذي تقوم به هنا، أولا تبدأ في المشي ببطء، ثم تبدأ في التباطؤ في خطواتك.
    Saat, kara deliğe doğru yaklaştıkça yavaşlamaya başlar ve daha da yavaşlar. Open Subtitles كلما اقتربت الساعة من الثقب الأسود كلما بدأت في التباطؤ أكثر
    Ah anladım. Bu, iş yavaşlatma oluyor. Open Subtitles اوه ، لقد فهمت هذا نوع من التباطؤ الوظيفي
    Carla'nın iş yavaşlatma eylemine son vermesi gerekiyor, ama beni dinlemiyor insanlar nadiren dinlerler zaten, onunla konuşur musun? Open Subtitles "على (كارلا) إنهاء هذا "التباطؤ لكنها تأبى الاستماع إلي قلما يستمع الناس إلي هلا تتحدث إليها؟
    Carla, bence iş yavaşlatmayı bir kez daha düşünün. Open Subtitles أعتقد أنه عليك إعادة النظر في مسألة "التباطؤ" تلك
    Herkes yavaşlama için yerine geçsin. Open Subtitles جميع العاملين استعدوا لعملية التباطؤ
    BF-8 yavaşlama motorunu yok etmek için belki yeterli olabilir. Open Subtitles البى إف -8 قد تملك قدرة تفجير كافية لتدمير محرك التباطؤ
    Bu türden yavaşlama zaman, yer ve faaliyetlerin temelinde, bugün çoğu insanın Uluslararası Yavaş Hareket olarak işaret ettiği oluşum yatıyor. TED وفي هذه الطبخة المكونة من اللحظات ، والأماكن ، و أفعال التباطؤ, نجد مايطلق عليه الكثيرون من الناس " الحركة الدولية البطيئة-المتأنية".
    Bir sonraki cuma öğle yemeği vaktinden sonra... ..iş akışı yavaşlamaya başlamıştı. Open Subtitles والجمعة التالية مباشرا بعد الغداء وتيرة العمل بدأت في التباطؤ.
    Modeller bunun Atlantik'in her iki tarafında hava sistemlerine zarar verdiğini gösteriyor ve yavaşlamaya devam ederse ya da tamamen durursa ne olacağını kimse bilmiyor. TED وتظهر النماذج أن الأمر يتسبب بفوضى في نظم الطقس على جانبي المحيط الأطلسي، ولا أحد يعلم ما قد يحصل إن استمرت حركة الحزام في التباطؤ أو إن توقفت نهائيًا.
    O'Neill, kendini aşırı yavaşlamaya hazırla. Open Subtitles .... أونيل * حضر نفسك من أجل التباطؤ الخارق
    Zamanın kendisi yavaşlamaya başlar. Open Subtitles الزمن نفسه يبدأ في التباطؤ
    Birisi işini kaybetmeden bu iş yavaşlatmayı durdurmam lazım! Open Subtitles علي إيجاد طريقة لإيقاف "هذا "التباطؤ قبل أن يفقد أحداً وظيفته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus