Albayın ailesi, bağış yapmak isteyenler için, onun sevdiği hayır kurumlarının listesini... kahve odasına astıracak. | Open Subtitles | تقترح العائلة تقديم التبرّعات للمؤسسة الخيرية المفضلة للعقيد سيتم وضع العنوان في غرفة القهوى |
Onu bağış için sıkıştırmam gerekiyordu. | Open Subtitles | يُفترض أن احصِّّل منّه بعض المال من أجل حفل التبرّعات. |
Hala araştırılıyor Bazı bağış düzensizliklerinden dolayı | Open Subtitles | هُو يُجري حالياً تحقيقاً ببعض مُخالفات جمع التبرّعات. |
Şanslı gününüzdesiniz. Bizim de amacımız için bağışlara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إنّه يوم حظّنا، فنحنُ بحاجة لبعض التبرّعات من أجل قضيّتنا. |
Bu galayı iptal edeceğim ama hayır kuruluşlarına para toplamak için çok önemli bir fırsat olacaktı. | Open Subtitles | أودّ أن ألغِ هذا المهرجان حيث لم يكن جمع التبرّعات بالقدر الكافي -لأعمال الخير لهذا العام |
Hayır, sadece yardımları organize ediyor, | Open Subtitles | لا، هو يساعد في الإشراف على التبرّعات الآن |
Benim de şu sanat bağış olayım var parkta bugün. Ama yine de seni ararım, tamam mı? | Open Subtitles | لديّ حفل جمع التبرّعات للفنون في الحديقة هذا اليوم، لكنّي سأطمئنّ عليكِ، حسناً؟ |
Biliyor musunuz, bağış toplama etkinlikleri ve politik konuşmalar harika ama yaralı savaşçılarımıza yardım etmenin en iyi yolunun ailelerden geçtiği fikrini düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. | Open Subtitles | تعلمون، حفلات التبرّعات و الخطابات السياسية شيء جيّد، لكنّي أظنُّ أنّ أنجع طريقة لمساعدةِ محاربينا المصابين هي العائلة. |
Sadece gelinlik şovu bağış toplama broşürünü posta kutusuna bırakmıştım eline geçti mi diye bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | لقد أتيتُ كي أرى إن وصلتكِ النّشره الإعلانيّه الّتي وضعتها في بريدكِ بشأن العرض الزفافي لجمع التبرّعات |
Yüzbaşının en sevdiği partiye, korucular için bağış toplantısı. | Open Subtitles | لجمع التبرّعات الخيريّة لِشركة قائِد الحُرّاس |
Akşamüzeri yapılacak bağış toplantısına katılır mısın? | Open Subtitles | أيمكنكِ البقاء معي حتى وقت حفل جمع التبرّعات بظهر اليوم؟ |
Katılamadığım şu bağış toplantısının olduğu gün Roya onu götürmemi istedi. | Open Subtitles | طلبت مني (رويا) نقله في يوم حفل جمع التبرّعات الذي فاتني |
Aslında biz bağış dünyasının nefes kesenlerinden olmaya çalışmıyoruz. | Open Subtitles | ...أتعلم، نحن نحن لا نُريد المشاركة ...في مذبحة تجميع التبرّعات |
Ve buna bağış toplama deniyor. | TED | وهي تدعى جمع التبرّعات. |
Yılda dört bağış gecesi düzenliyorlar. | Open Subtitles | -كاسل) ). إنّهم يجرون أربع حفلات. لجمع التبرّعات في العام. |
Lyla'nın öldürüldüğü gece Joe bir bağış gecesindeymiş. | Open Subtitles | وفي ليلة قتل (ليلى)، كان (جو) في حفل لجمع التبرّعات |
Gelen bağışlara bak. Bu insanların cepleri dolu. | Open Subtitles | إنظري إلى كلّ هذه التبرّعات المتدفقة هؤلاء الناس أثرياء |
Bu galayı iptal edeceğim ama hayır kuruluşlarına para toplamak için çok önemli bir fırsat olacaktı. | Open Subtitles | أودّ أن ألغِ هذا المهرجان حيث لم يكن جمع التبرّعات بالقدر الكافي -لأعمال الخير لهذا العام -متى كانت آخر مرّة رأيتَ زوجكَ؟ |
- Hayır, şu anda yardımları o organize ediyor. | Open Subtitles | لا، هو يساعد في الإشراف على التبرّعات الآن |