Fakat halk tarafından makbule geçmeyen şey şu ki aslında, deneyler gitgide daha iyi oluyor ve bunun sonucunda, gitgide daha hızlı yapılıyor. | TED | و لكن هناك شيء لا يستطيع عامة الناس تقديره في الحقيقة ، ان التجارب في تحسن مستمر و عليه ، فقد اصبحت اسرع |
Bazı büyük Amerikan şehirlerinde bazı deneyler yaptılar. | TED | لقد قاموا ببعض التجارب في بعض المدن الأمريكية الكبيرة. |
ama sebat ettim ve 25 yıl önce, nihayet ormanın derinliklerinde bazı deneyler yaptım. | TED | ولكني ثابرتُ، وأجريتُ في نهاية المطاف بعض التجارب في عمق الغابة، قبل 25 عامًا. |
En başta, plasebo ile karşılaştırmalı yapılan deneyler var: herkes, yeni bir ilaç çıktığında etkinlik denemesinin plasbo ile karşılaştırılması gerektiğini düşünüyor. Oysa pek çok durumda bu yanlış. | TED | أولاً .. التجارب في مواجهة التأثير الوهمي : الجميع يعرف أن التجربة يجب أن تكون فى مقارنة بين عقار جديد وآخر وهمي. ولكن في الحقيقة الكثير من الحالات يكون هذا الأمر خاطئاً. |
Dışarıda, okulda öğretmedikleri bilgi ve deneyimlerden oluşan koca bir dünya var. | Open Subtitles | هناك عالم كبير من المعرفة و التجارب في الخارج، أمور لا تسمح لك المدرسة بتعلمها |
Bunun üzerine psikoterapide yürütülen süreci inceleyebilmek için bazı deneyler tasarladım. Böylece sahne anıların gelişimini takip edebilecektim. | TED | وأعد بعض التجارب في محاولة لدراسة العمليات التي استخدمت في هذا العلاج النفسي حتى يمكن دراسة تطوير هذه الذكريات الكاذبة غنية جداً. |
Eh! Ben de bunu merak ediyorum. Şu an bir takım deneyler yapıyoruz. Diğer çok özel zihinsel işlevler için beyindeki bazı olası uzmanlaşmaları bulmak için. | TED | أنا أيضا أتساءل نفس الشيء ونحن حاليا نجري مجموعة من التجارب في مختبري لمعرفة المزيد من التخصصات الأخرى في الدماغ مرتبطة بوظائف ذهنية معينة. |
CERN'de yapılan deneyler, neden bir şeylerin var olduğunu, neden geriye sadece ışınım kalmadığını ortaya çıkarmaya çalışıyor. | TED | تحاول التجارب في "CERN" أن تجد سبب لماذا توجد أشياء ولماذا لا نعيش في كون ممتلئ بالإشعاعات فقط؟ |
Orada sana deneyler falan mı yaptılar? | Open Subtitles | أعلاه قضيت بعض التجارب في هذا السرير؟ |
Demokraside yapılan deneyler hep başarısız oluyor. | Open Subtitles | التجارب في الديمقراطية تفشل طوال الوقت |
Çalışma arkadaşım Dan Ariely ile bu konuda dünyanın birçok yerinde grupların daha iyi karar vermesi için nasıl iletişimde olması gerektiği ile ilgili deneyler yapmaya başladık. | TED | بمساعدة زميلي، "دان ايريلي". بدأنا مؤخرا تقصي هذا الأمر عن طريق إجراء بعض التجارب في العديد من الأماكن حول العالم لمعرفة كيف يمكن للمجموعات أن تتفاعل مع بعضها لتصل إلى قرارات أفضل. |
Ve, aslında, buna bakarak bazı deneyler yaptığımızda, şunu bulduk, kaç tane arkadaşınızın olduğu %46 varyasyonla genlerinizle açıklanabilir. | TED | وفي الواقع، عندما قمنا ببعض التجارب في النظر لهذا، ما وجدناه هو أن 46% من التباين حول كم صديق لديك يفسّر بواسطة جيناتك. |
- Auschwitz'de deneyler yapmış. | Open Subtitles | - لقد فعل التجارب في أوشفيتز. |
Yakın zamana kadar bu deneyler özel, çiftlik gibi bir yerde yapılıyormuş ama Schaevel'in ölümünden sonra üniversite psikoloji binasının altına taşınmış. | Open Subtitles | حتى وقت قريب، كانوا يُجرون هذه التجارب في مُنشأة زراعيّة خاصّة، ولكن بعد وفاة (شيفيل) إنتقلوا إلى هنا، بالطابق السفلي لقسم العلم النفسي بالجامعة. |
Bir çocuğu dünyaya getirmek, Tanrı'nın evrenindeki en güzel deneyimlerden olsa gerek. | Open Subtitles | هو أحد أجمل التجارب في هذا الكون |