Ve bu bizim kendi kendine montaj davranışını simule etmemize ve hangi parçaların ne zaman katlandığını optimize etmemize izin veriyor. | TED | وهذا يسمح لنا بمحاكاة سلوك التجميع الذاتي ومحاولة معرفة أيّة أجزاء تطوى و متى. |
Bu yüzden MIT'de bir laboratuvar başlattım, ve adı Self-Assembly (Kendi kendine montaj) Lab. | TED | بدأنا بمختبر بمعهد ماساتشوستس للتكنولوجيا، يسمّى مختبر التجميع الذاتيّ. |
20. Yüzyılın ilk yarısı montaj hattını ve uçağı üretti, penisilin ve tüberküloz için bir aşı üretti. | TED | أنتج النصف الأول من القرن 20 خط التجميع والطائرة و البنسلين ولقاح لمرض السل. |
Fakat yapay zekâ, Üretim hattındaki robotlarla bireysel işlerin tamamen yerini alıyor. | TED | ولكن استبدل الذكاء الاصطناعي الوظائف الفردية بشكل تام في خط التجميع بالروبوتات. |
Sumir ve Ramprasad Toplama alanına iyi bir sürede ulaşiyorlar ve kütüklerin kamyonlara yüklenmesine yardım ediyorlar. | Open Subtitles | سومير ورامبراسارد يصلان الى موقع التجميع في وقتٍ جيد ويُساعدان في تحميل عربات الشحن |
İnsan emeğinin tutarsızlığının yerini makinelerin kusursuzluğunun almasını sağlayan montaj Üretim hatları geliştirildi. | TED | تم هندسة خطوط التجميع لتحل محل العمل اليدوي البشري الذي يتعارض مع إتقان الآلة. |
Gerçek icat araba değil, arabanın yapıldığı montaj hattıydı. | Open Subtitles | بالطبع، الإختراع الحقيقي لم يكن السيارة بل هو نظام التجميع الذي بناه |
Bölge savcısının nasıl az delille dava açtığını biliyorum çünkü basitçe bir montaj hattında çalışıyor. | Open Subtitles | اعلم كيف محامي الولايه يلاحق القضايا بدلائل قليله لأنه اساسا يعمل على خط التجميع |
Bu montaj bandı moleküler sanayi kompleksinin kalbin oluşturuyor. | Open Subtitles | نظام التجميع هذا هو قلب المجمع الصناعي الجزيئي |
Bir küçük ev aletleri fabrikasının montaj hattında ustabaşıydım. | Open Subtitles | لقد كْنت عضوًا في خط التجميع لمْصنع للأجهزة الصغيرة |
Ve her nasılsa doğumundan itibaren görevi belirlenmiş her karıncanın... ...montaj hattındaki yerini bilerek... ...diğerlerinden oldukça bağımsız olarak iş gördüğü... ...karınca kolonilerinin görünümü konusunda çalışıyordum. | TED | وكنت أعمل في سياق عرض للمستعمرات فيها كل نملة على نحو ما كانت قد خصصت لمهمتها من تاريخ ولادتها ونوع ما تقوم بشكل مستقل عن الآخرين، تعرف مكانها على خط التجميع. |
Min ile tanıştığımda, daha henüz 18'ine girmişti ve bir elektronik fabrikasındaki montaj işçiliğinden henüz çıkmıştı. | TED | أول مرة التقيت Min، كانت قد بلغت للتو 18 و تركت وظيفتها الأولى على خط التجميع في مصنع الالكترونيات. |
Üretim montaj fabrikalarında merkezileşti. | TED | كان الانتاج مركزياً في مصانع التجميع. |
Ama en önemlisi, biz bu aynı yazılımı nano ölçekli kendi kendine montaj sistemleri için ve insan ölçekli kendi kendine montaj sistemleri için kullanabiliriz. | TED | لكن الأهمّ هو أنّنا نستطيع استعمال هذه البرمجيّة لتصميم الأنظمة الذاتيّة التجميع على مقياس النانو وأنظمة ذاتية التجميع على مقياس الإنسان. |
Optik bileşenler, eğer sağ taraftaki kuruluma bakarsanız, çok yüksek veri çıktısı üretebilecek lensleri kağıdın içerisinde üretebilecek bir yöntem bulmalıydık, bunu başarmak, yani kağıdın içinde renksemez(akromatik) lensler yapabilmek için, bir öz montaj süreci ve yüzey gerilimi kullanılıyor. | TED | و المكونات البصرية، إذا نظرتم إلى المدمج في الأعلى على اليمين، كان يتوجب علينا أن نجد طريقة لتصنيع العدسات في الورقة نفسها بإنتاجية عالية. لذا فهو يستخدم عملية التجميع الذاتي و السطح المضغوط لبناء عدسات لالونية في الورقة نفسها. |
Grup Bronson montaj yapacak. | Open Subtitles | المجموعة الثانية، ستتولون أمر التجميع |
Vardiyanıza başlıyordunuz ve seri Üretim hattında X sayıda alet üretmekten sorumlu oluyordunuz. | TED | فكان الشخص يبدأ دوامَه بحيث يكون مسئولًا عن تنفيذ عددٍ مُعيَّن من القطع وتجهيزها على خط التجميع. |
Sınıfınızın en iyisi olduğunu kanıtladınız ve şimdi artık Toplama zamanı. | Open Subtitles | لقد اثبتوا انكم اوائل الفصل والان هو وقت التجميع |
Uzay için, çok fonksiyonlu sistemlerin birinden diğerine geçebilecek, tamamiyle yeniden kurulabilir ve kendi kendini monte edebilen senaryolar, dizayn etmeye çalışıyoruz. | TED | نحن نحاول تصميم سيناريوهات جديدة للفضاء يمكن إعادة تشكيلها كلّيا و بنى ذاتيّة التجميع يمكنها أن تكون في غاية العمليّة وظيفيّا من نظام إلى آخر. |
Ve bence burada kilit nokta kendiliğinden kurulma işlemidir. | TED | وأظن أن السبيل إلى ذلك هو التجميع الذاتي. |