Saat 18'de sokağa çıkma yasağı başlar. Uçuş gece yarısı. | Open Subtitles | حظر التجوال في السادسة مساء، وإقلاع الطائرة عند منتصف اليل |
sokağa çıkma yasağını kaldırıp ek devriyeleri geri çekeceğim. Tarzını onayladığımı söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | سألغي حظر التجوال والدوريات الإضافيّة لكنّي لا يمكنني القول أنّي أستحسن أساليبكَ |
Niye, burada özür dilemek için gece sokağa çıkma yasağı mı var? | Open Subtitles | ماذا، هل يوجد هُنا نوعاً من حظر التجوال من أجل الإعتذار ؟ |
Biliyorum, iz Tur Merkezinde sona eriyor gibi görünüyor, efendim, fakat biz uzun bir yol katettik. | Open Subtitles | أعلم أنه تبدو جولة انتهت في مركز التجوال لكننا جئنا من طريق طويل |
Dün geceki miting çirkinleştikten ve protestocular polisle çatıştıktan sonra polis alaca karanlıktan şafağa kadar sokağa çıkma yasağı olduğunu duyurdu. | Open Subtitles | بعدما ادير اجتماع ليلة امس بطريقة قبيحة واشتبك المحتجون مع الشرطة أعلنت الشرطة حظر التجوال |
Bu gece yarısından itibaren sokağa çıkma yasağı uygulanacak. | Open Subtitles | وسيبدأ حظر التجوال إبتداءً من منتصف ليل اليوم |
Ms. Breganza, mahallesinde sokağa çıkma yasağı varmış. | Open Subtitles | مسز بريجانزا لقد منعوا التجوال فى الحى الذى يقطن به |
Öyledir tabii. Demek o yüzden sokağa çıkma yasağını yarım saat geçe geldin. | Open Subtitles | طبعا كنت ، هذا سبب قدومك نصف ساعة بعد حضر التجوال |
Bu seyyar ordu tümenleri, Başkan'ın zorunlu sokağa çıkma yasağını ilan ettiği basın toplantısından hemen sonra harekete geçirilmişlerdi. | Open Subtitles | وحدات الجيش هذه تحركت مباشرةً عقب تصريح الرئيس الذي أعلن فيه تطبيقاً إلزامياً لحظر التجوال |
Kaç tane sokağa çıkma yasağı ihlalinden bahsediyoruz? | Open Subtitles | إذن كم عدد إنتهاكات منع التجوال التى نتحدث عنها ؟ |
- Seneye görüşürüz. - Evet aynen öyle. Tur korosu için seçme materyalleri bunlar. | Open Subtitles | ـ نراكم في العام القادم ـ نعم، هذا صحيح مواد تجربة الأداء لفرقة كورال التجوال |
Bu Tur korosu seçmesinin bir parçası. | Open Subtitles | هذا هو الجزء الأول من تجارب الأداء لفرقة كورال التجوال |
Belki birileri uluslararası dolaşım faturasına kızmıştır. | Open Subtitles | ربما أحد الرجال المنزعجين من تكاليف التجوال |
- Neyse, düşünüyordum da bu yaz bir şey yapmayı planlamıyorsan yollara düşer, mallara vururuz. | Open Subtitles | فكرت أنه طالما أنك لا تعمل شيء ،هذا الصيف يمكننا التجوال وحضور بعض السهرات |
Katil elbette. Polis soruşturma geçirirken serbestçe dolaşır. | Open Subtitles | القاتل في هذه الحالة _ التجوال الاسكتلندي مجانا. |