Çünkü, herif şu an yanımda ve seninle konuşmak için ısrar ediyor. | Open Subtitles | لأنني واقف مع الرجل الآن و هو مصر على التحدث لك |
Burada olan bir şey hakkında seninle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | كلا بي بي نريد التحدث لك بشيئ ما لقد حدث لكلينا شيئ في مطعمِكَ |
Jill seninle konuşmak isteseydi, 28 aramandan birine cevap verirdi. | Open Subtitles | اذا كانت جيل تريد التحدث لك لكانت قامت بلرد على واحدة من مكالماتك الثمانية والعشرون |
Tanrıya şükür buradasın. Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | شكراً للاله انك هنا يجب علي التحدث لك |
Söyledim ya, sizinle konuşmak istemiyorum şu an. | Open Subtitles | لقد قلت لك، لا أريد التحدث لك الآن |
Carl, Ben de seninle konuşmak istiyorum, fakat şimdi doğru zaman değil. | Open Subtitles | كارل, أريد التحدث لك,لكن الآن ليس الوقت المناسب |
seninle konuşmak istedi, ama evde değildin. | Open Subtitles | أرادت التحدث لك لكنّك لم تكن بالمنزل |
Çünkü benim de seninle konuşmak istediğim bir şeyler var. | Open Subtitles | لأنني أيضاَ أريد التحدث لك في أمر |
- seninle konuşmak. | Open Subtitles | -نريد التحدث لك -أصمتِ أيتها العاهرة الغبية |
Tamam, efendim. Ben de seninle konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | حسناً أنا أريد التحدث لك |
seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | إنه يود التحدث لك |
Bak, tek istediğimiz seninle konuşmak, tamam mı? | Open Subtitles | نريد فقط التحدث لك |
seninle konuşmak zorunda değilim. | Open Subtitles | ليس علي التحدث لك. |
Bak, sadece seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | انظر , هو يريد التحدث لك فقط |
seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | أنه يود التحدث لك. |
- Annen ve ben seninle konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | انا وامك نريد التحدث لك |
- seninle konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | ليس علي التحدث لك |
Seninle konuşmam lazım. Çok acil. | Open Subtitles | اريد التحدث لك هذا عاجل |
- Merhaba, Seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | مرحبا, احتاج التحدث لك |
Ve daha sonra kim sizinle konuşmak istiyorsa sizinle konuşur. | Open Subtitles | وحين يريدون التحدث لك سوف يتحدثون لك |