"التخلّي" - Traduction Arabe en Turc

    • terk
        
    • bırakmak
        
    • vazgeçmek
        
    • geride
        
    • vazgeçemem
        
    • vazgeçmeyi
        
    • vazgeçebileceğimi
        
    Lux'ı terk etmeyi neden kabul ettiğimi biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمين حتّىَ لماذا وافقت لـ التخلّي عن لوكس ؟
    Bu senin o çekici cesaretli yanını açıklıyor. terk edilme sorunları bunu herkese yapar. Open Subtitles هذا يفسّر تظاهرك الفاتن بالشجاعة مشاكل التخلّي تسبب ذلك دومًا
    Araştırma sahasını bütünüyle terk etmeden önce birlikte çalışıp değerlendirmemiz mantıklı olur. Open Subtitles يبدو هذا عادل، ينبغي أنْ نقوم بتقييم العمل معاً قبل التخلّي عن جانب كامل من البحث.
    Artık ben de biliyorum ve anlıyorum ve bunu bırakmak istemiyorum. Open Subtitles ،و الآن أنا أعرف و أفهم ولا أريد التخلّي عن ذلك
    Şaşırtıcı şekilde, bazen işleri kusursuz sırada yapmaktan vazgeçmek işleri halletmede önemli rol oynayabilir. TED مما يثير الدهشة، أنّ التخلّي عن أداء المهام حسب الترتيب الأمثل قد يكون أحياناً سبباً لإنهائهم.
    Sonsuz yaşamı geride bırakmayı çay içerek tartışmamı beklemiyorsun herhalde? Open Subtitles لا يمكن أنّك تتوقّعين مناقشتي التخلّي عن حياة أبدية أثناء تناول الشاي.
    Üzgünüm. Ama sevdiğim kadından vazgeçemem. Open Subtitles آسف، ولكن لا أستطيع التخلّي عن المرأة التي أحبها.
    Roma askeriymiş gerçekten vazgeçmeyi reddettiği için şehit düşmüş. Open Subtitles لقد كان جندياً رومانياً أستشهد لرفضه التخلّي عن الحقيقة.
    Ve bundan vazgeçebileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles التحكّم هو كل ما أملك ولا أظنني قادرة على التخلّي عنه.
    Ne yani, terk Edilme Günü'nü mü kutluyorsun? Open Subtitles وها هي تزداد حزناً أهو احتفال بيوم التخلّي إذاً؟
    Hiçbir lanet, hiçbir canavar neden terk edildiğini öğrenmek kadar korkutucu olamaz. Open Subtitles ما مِنْ لعنة أو وحش قد يكون مرعباً بقدر اكتشاف سبب التخلّي عنك
    Ajan Scully'yi de beni terk etmediği için cezalandırıyor. Open Subtitles ووكيل سكولي، لعدم التخلّي عنّي.
    Hayır,bu misyonumu terk etmek olabilir. Open Subtitles لا، فهذا يعني التخلّي عن مهمّتي
    Çocuğu tehlikeye atma, çocuğu terk etme. Open Subtitles التخلّي عن طفل . انتهك شروط إطلاق سراحه
    O heyecanı nasıl bırakmak istersin anlamıyorum. Open Subtitles لكن كيف عساك تودّ التخلّي عن تلك الإثارة؟
    Senin için müziği bırakmak kolaydı Open Subtitles كان سهل عليك التخلّي عن الموسيقى
    Yani onu geride bırakmak seçeneklerim arasında değil. Open Subtitles لذا التخلّي عنه ليس خيارًا مطروحًا.
    Ama siz de başarılı bir kariyerden vazgeçmek zorunda kaldınız. Open Subtitles ولكن كان عليكِ التخلّي عن مستقبل مهني ناجح
    Normal bir hayattan vazgeçmek zorunda olmamalısın. Sırf benim yüzümden. Open Subtitles لا يتعيّن عليك التخلّي عن الحظو بحياة طبيعية من أجلي فحسب
    geride bırakıldın. Dostlarını daha düşünerek seçmelisin. Open Subtitles تم التخلّي عنك، عليك اختيار أصدقائك بحكمة أكبر.
    Diğer her şeyden vazgeçemem. Open Subtitles لا يمكنني التخلّي عن كلّ شيء فيما خلا ذلك.
    Ve bazen çocuğu her şeyin önüne koymak dayanmak zor olsa da ondan vazgeçmeyi gerektirir. Open Subtitles و وضع مصلحة الطفل في المقدّمة تعني أحياناً التخلّي عنه للتبنّي
    Elimde kalan tek şey kontrol. Bundan vazgeçebileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles السيطرة كل ما أملك، ولا أظن أن بوسعي التخلّي عنها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus