Terörizm: 1) Şiddetin sistematik kullanımı, Korku yaratmak adına şiddet uygulamak ve sindirmeye çalışmak. | Open Subtitles | الإرهاب : ّ 1ــ إستعمال منهجي للذعر , يتظاهر في العنف او التخويف ,لتوليد الخوف |
Korku testi yapsak da aynı şekilde sonuçsuz kalacaktı yani engel olmakta haklıydı. | Open Subtitles | وبما أنّ اختبار التخويف سيؤدي للنهاية نفسها فقد كانت محقّة بوقفه |
Korku testi yapsak da aynı şekilde sonuçsuz kalacaktı yani engel olmakta haklıydı. | Open Subtitles | وبما أنّ اختبار التخويف سيؤدي للنهاية نفسها فقد كانت محقّة بوقفه |
Yani korkutma faktörü işine destek de olabilir köstek de. | Open Subtitles | لأنّي أعتقد أن عامل التخويف قد يعمل لصالحك أو ضدك |
Seninle tanışmak falan çok hoştu ama şimdi izin verirsen korkutma üzerine çalışmalıyım. | Open Subtitles | اسمعكانمن السارجدًامقابلتك، و أيًا كان هذا الشيء لكنإنلم تكنتمانع، أريد أن أذاكر التخويف |
tehdit herkeste işe yaramaz. Senatör Farr bunun örneği. | Open Subtitles | التخويف لن يجدي مع اي شخص السيناتور فار هو دليل على هذا |
Gözdağı vermek için İtalyan-Amerikan taktikleri mi kullanıyorsun? | Open Subtitles | أنت تربط اللغة الأيطالية ـ الأمريكية من أجل تكتيكات التخويف |
Bunu korkuluk sınıfında yaparsam alay konusu olurum. | Open Subtitles | -آسف لو فعلت هذا في حصة التخويف سأصبح نكتة |
Bugünkü final, bir çocuğu korkutmak için ne kadar yeteneğiniz olduğunu belirleyecek. | Open Subtitles | الامتحان النهائي اليوم سوف يختبر قدرتك على تقييم خوف الطفل وأداء التخويف الصحيح |
Korkutarak ne isterse alıyor. | Open Subtitles | فهو يحصل على مراده عن طريق التخويف. |
Eğer kazanırsam, Korku Programı'na dönerim. | Open Subtitles | إذا فُزتْ ، تسمحين لي بالعودة لـبرنامج التخويف |
Pekala. Eğer kazanırsan, tüm takımını Korku Programı'na alırım. | Open Subtitles | حسنًا جدًا ، لو فزتْ ، سأضم فريقك بالكامل لـبرنامج التخويف |
...eğer kazanırsak, bizi Korku Programı'na alacaklarmış. | Open Subtitles | إن فزنا ؛ يسمحون لنا بالالتحاق بـ برنامج التخويف |
Lisede ben Sessiz Korku'nun ustasıydım. | Open Subtitles | في المدرسة الثانوية كنت أستاذ التخويف الصامت |
Biz olmasaydık, şimdiye Korku Programı'nda olurdunuz. | Open Subtitles | لكنتم في برنامج التخويف الآن لولا ما فعلنا |
Buradan ayrılırken size bir şey bırakacaksam, Bay Patates Kafa'nın geçmişinden başka, tabii Bay Patates Kafa da ayrılmak için güzel bir hikâye, bu şu olacaktır: Bir ülke, gücünü şefkat ve yararcılık ile gösterir; baskı ve Korku ile değil. | TED | اذا أردت إنهاء هذا الحديث بشيء، غير قصة سيد رأس البطاطا والتي، بالطبع، قصة جيدة، هو أن دولة ما تظهر قوتها عن طريق التعاطف والحس العملي، لا عن طريق التخويف والتعسف. |
Ben, Korku endüstrisinde bir devrim yaratmak üzereyim. | Open Subtitles | أنا على وشك إحداث ثورة في صناعة التخويف |
Fakat insanlar, tıpkı şehirler gibi dirençlidir ve hiçbir sayıda mevzuat, göz korkutma veya şiddet bizleri tamamen yok edemez. | TED | ولكن الناس، مثل المدن، يبقون صامدين، وليس هناك قدر من التشريعات أو التخويف أو العنف يمكنه القضاء تماماً على أي منا. |
Günaydın öğrenciler. korkutma dersine hoşgeldiniz. | Open Subtitles | صباح الخير ، يا طلاب مرحبًا في أساسيات التخويف |
O imtihanı geçemezseniz korkutma Programı'na devam edemezsiniz. | Open Subtitles | ارسب في الامتحان.. و تكون خارج برنامج التخويف |