"التسكع" - Traduction Arabe en Turc

• takılmak
• takılmayı
• takılabiliriz
• takılmaktan
• vakit
• takılırız
• takılma
• takılıp
• takılmaya
• takılabilir
• dolaşmak
• takılabilirim
• takıldığı
• takılırdı
• takılıyor

Başka şehirden gelen genç bir kız ve yeni okulundaki onunla takılmak istemeyen kötü amigo kızın hikayesine aşina mısın?
ماذا عن الفيلم حيث الفتاة تنتقل .. للعيش في بلدة أخرى والمشجّعة الوضيعة في مدرستها الجديدة لا تريد التسكع معها؟

Ama ferk ettik ki takılmak istediğimiz tek dinozor zaten buradaymış.
لكننا ادركنا ان الديناصور الوحيد الذي نريد التسكع معه هو هنا

Belki Emily ile takılmak yerine onu açık mezara doğru yönlendiriyordu.
ربما بدل التسكع مع إيميلي كانت تبُرأ نفسها من نبش قبر

Ama cidden yani başka bir gezegenden gelenlerle takılmayı kim istemez ki?
أعني حقاً، من لا يرغب في التسكع مع شخص من كوكب آخر؟

Biz de golf oynayacaktık, ama istersen hep birlikte takılabiliriz?
سنذهب للعب القولف ربما يمكننا التسكع معاً ؟

Burada gecelere özgü kirli adamlarla takılmaktan nefret ettiğim kadar minibüs adamı olma fikrinden nefret etmiyorum.
بقدر كرهي لفكرة امتلاكي لشاحنة، فهي أفضل كثيراً من التسكع هنا مع ساكني الليل القذرين.

Hayatta kalmalarının en iyi yolu gen havuzunu güçlendirecek kadar sağlıklı birileriyle takılmak.
أفضل أمل للبقاء هو التسكع مع كلّ مَن هم بصحة جيّدة لإثراء الجينات.

Çünkü çoğu erkek çocuğu olan bir erkekle takılmak istemez.
,لأن معظم الشباب لا يودون التسكع مع شابِِ لديه طفلة

Seni iyi tanıyorum, Tonny ile takılmak dışında hiçbir şey yapmayacaksın.
أنا أعرفك.لن تفعل أى شيئ سوى التسكع مع طونى

Çünkü bol para kazanıyorum. Ve param olunca sizin gibi fakir zavallılarla takılmak zorunda değilim.
وعندما تملك المال لا يتوجب عليك التسكع مع فاشلين أمثالكم أيها الشبان

Evet, seninle takılmak güzeldi ama artık bunlarla alakam yok.
نعم ، أعني لقد كان من الرائع التسكع معك لكنه ليس حيث أنا بعد الأن

Asıl amaç seks olmadan da bir kızla takılmak sağlıklı bir şey.
إنه صحى, التسكع مع فتاة بدون الهدف الأساسى و هو الجنس

Bana benzeyen biriyle takılmak çok harikaydı.
يا رجل، وجدت أنه من الرائع التسكع مع شبيه لي، أتعرف ؟

Açıkça söylemek gerekirse, sizler onunla takılmak için biraz büyük değil misiniz?
لأكون صريحة أنتم تبدون كباراً على التسكع مع صغير

Özellikle takılmayı sevdiği bir mekanı var mıydı?
هل كانت توجد أماكن معينة يحب التسكع فيها ؟

Sever misin ki, sen çocuklarla takılmayı seversin Otellerde yaşamayı..
هل تعجبك الحياة التي عشتها ؟ أنت تفضل التسكع مع الشباب والعيش بالفنادق

Connie, şimdi sen benim kardeşim ile çıkıyorsun belki bizde beraber takılabiliriz?
لذا كوني ... بما أنكِ الآن تواعدين أخي ربما علينا التسكع معاً

- İyi değil mi? - Pisliklerle takılmaktan iyidir.
سيكون هذا رائعاً افضل من التسكع مع الحمقى

Kafemizde vakit geçirirken, geçmişi yad ederken... - Haley bizi gizlice dinlerken.
التسكع في المقهي القديم , رثاء الماضي , هالي تستمع في الجوار ؟

takılırız, ya da istediğin her neyse yaparız.
يمكننا التسكع او القيام بأي كان ما تحبيه

takılma derken, bildiğimiz takılma mı yoksa takılma-takılma mı?
.. تعني التسكع بمفهومه العام أم بمفهومه الخاص؟

Ve sen bütün gece takılıp parti yapabilirsin, ve beni çalarken izleyebilirsin.
وسيمكنك التسكع طوال الليل وحضور الحفلات ، ومشاهدتي أعزف.

Yakında çocukları olacak ve çocukları olan başka çiftlerle takılmaya başlayacaklar.
قريباً، سينجبان الأطفال وسيرغبان في التسكع مع الأزواج الذي أنجبوا الأطفال

İşte, beraber takılabilir ve hiçbir şey yapmayabilirdik.
... كما تعلم, كان يمكننا التسكع معاً حتى بدون فعل أي شيء

Her gece sokaklarda dolaşmak, tanımadığın kişilerle yatıp, yeniden ayağa kalkabilmek.
التسكع في الشوارع ليلة بعد ليلة السقوط ثم النهوض مرة أخرى

Hayır, yani seninle takılabilirim. Sadece içki içemem.
كلا أعني أستطيع التسكع برفقتك فقط أنه لا يمكنني شرب أي شيء

Ne yazık ki hâlen, eşcinsel yaşlıların takıldığı bir yerdi.
لسوء الحظ، ما تزال بقعة التسكع لدى الشاذين جنسياً

O daha yeniydi. Division'ın oralarda takılırdı.
كانت جديدة نوعاً، اعتادت التسكع في القسم

Bunun anlamıda, sen ve ben birlikte takılıyor gibiyiz..
ما يعني أنه بإمكاننا التسكع سوية كيفما نشاء