"التسكّع" - Traduction Arabe en Turc

    • takılmak
        
    • takılmayı
        
    • takılmaya
        
    • takılamayız
        
    • takılmaktan
        
    • takılamazsın
        
    • takılmalıyız
        
    Eğer acil müdahale ekibindeysen 30 dakika boyunca burada takılmak yerine itfaiyeci direğinden kayıyor olman gerekmiyor mu senin? Open Subtitles اسمعي، لو كنتِ رئيسة فريق الإستجابة السريع، ألا يُفترض بكِ التجهّز ووضع الخطط، بدلاً من التسكّع هنا لـ30 دقيقة؟
    Değişti. Artık aylak kırıntılarıyla takılmak istemiyor. Open Subtitles لقد تغيّر ولا يريد التسكّع مع حفنة من المشردين.
    Demek istediğim, karınla takılmak yerine kaç defa benimle takılmayı tercih ettiğini bir düşünsene. Open Subtitles انظر ما اقصده ، فكّر في ملايين الاوقات التي اخترت عدم الذهاب مع زوجتك بسبب محاولتك التسكّع معي
    Yani, bizimle takılmayı yaklaşık bir ay önce bıraktı. Open Subtitles أقصد، لقد توقف عن التسكّع معنا قبل نحو شهر.
    Okulu bıraktı, ilişkisini bitirdi, kötü bir çevreyle takılmaya başladı. Open Subtitles تركت المدرسة، وقطعت علاقتها عن رجل رائع، وبدأت التسكّع مع مجموعة أشخاص سيئيين.
    Milleti kulelerde takip edemeyiz. Alçak binalarda da sebepsiz takılamayız. Open Subtitles لا يمكن اتباع الأشخاص في ذلك المجمع ولا حتى التسكّع في الحي الشعبي بدون سبب
    Beni yanlış anlama. Son birkaç günde seninle takılmak çok güzeldi. Open Subtitles لا تفهمني خطأ ، ولكن التسكّع معك خلال الأيام الماضية كان رائعاً
    Böyle bir mahallede takılmak ölüm fermanını yazmak demek. Open Subtitles التسكّع في حيّ هكذا وسيلة سريعة لتظهري في صفحات النعيّ
    Aslında, eski kocamla takılmak istemen bir açıdan iyi bir şey. Open Subtitles في الحقيقة، أعتقد أنه لا مانع إن كنت تريد التسكّع مع زوجي السابق
    Ama şu sıralar kimseyle takılmak istemediğini de söyledi. Open Subtitles لكنها قالت أنّها لا ترغب في التسكّع مع أي شخص في الوقت الراهن
    Bilirsin, insan bazen sadece civcivleriyle takılmak istiyor. Doğru. Open Subtitles كما تعلم، يحبّ المرء أحياناً التسكّع مع أصحابه.
    Bizimle takılmak istersen eğlenceli olur. Open Subtitles ينبغي أن تكون ممتعة إن أردتَ التسكّع معنا.
    Bir süreliğine anneniz yerine benimle takılmak istemez misiniz? - Tabii! - Evet! Open Subtitles يا رفاق ألا تريدون التسكّع معي لبعض الوقت بدلاً من أمكم ؟
    Dur biraz. Güzel bir kadınla takılmak varken Cumartesi günü iş yapmayı mı seçtin? Open Subtitles انتظر لحظة، كان بإمكانك قضاء السبت في التسكّع مع امرأة جميلة، لكنّك اخترت العمل.
    Sen ve senin gibi suratsız güneş yüzü görmemiş emo ile takılmayı tercih edeceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles أتخالينها تفضّل التسكّع معكن فتيات "الإيمو" العبوسات الميّالاتٍ للظلام؟
    Tamam. "Üniversite"'ye gitmemiş olabilirim ama hala onlarla takılmayı, ...öğrenciymişim gibi davranmayı ve ...süper partilere gitmeyi seviyorum. Open Subtitles حسناً، لم أرتدْ الجامعة، لكن ما زلتُ معتادة على التسكّع و الإدعاء بأنّني كنتُ طالبة و الذهاب للحفلات الرائعة حتّى أنّني انضممتُ لأخويّة
    İşin aslı seninle takılmayı özledim. Open Subtitles في الواقع انا أفتقد التسكّع معك
    Yeni arkadaşlarıyla takılmaya başladı. Open Subtitles وبدأ في التسكّع مع أصداقاء جُدد
    Finn lütfen yanlış anlama ama beraber takılamayız. Open Subtitles (فين) لكن لا يمكننا التسكّع.
    Ailelerimizle takılmaktan başka yapacak birşeyi olma konusunda umutsuz olan bir garaj grubundan daha fazlasıyız biz. Open Subtitles نحن أكثر من مجرّد فرقة مرآب يائسة عن فعل أيّ شيء آخر من التسكّع مع عائلاتها
    Çıkardığım sonuç -ki bu senin teorin için yararlı buraya öylece gelip etrafta takılamazsın. Open Subtitles ما أفهمه , و الذي هو مفيد لنظريّتنا بأنه لا يمكن لأحد التجوّل هنا و التسكّع بكل بساطة
    Bu çok hoş. Seninle daha çok takılmalıyız. Open Subtitles هذا رائع ينبغي علينا التسكّع معا كثيرا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus