Çünkü Güneş çıktığında, yüzeye çıkıp güneşlenirlerdi. Büyük camgözlerin dünya çapında sayılarının azaldığına | TED | ويُمثل عادة تلك الاسماك في التشمس على السطح عندما تكون الشمس مشرقة هناك قلق كبير من ان تنضب أسماك القرش المُتشمسة |
O zaman söyle de muz aromalı Güneş kremi sürmesinler. | Open Subtitles | حسنا ، لو لم يضع ابنك مستحضر التشمس برائحة الموز لم يكن هذا ليحدث |
Çıplak güneşlenerek o Güneş yanığı izlerinden kurtulabilirsin. | Open Subtitles | أجل, القلليل من التشمس قد يتخلص من تلك الخطوط السمراء |
Alv, Güneş kremi falan var mı, aloe vera ya da başka bir şey? | Open Subtitles | إلف , هل لديك أي كريم لـ بعد التشمس ؟ كريم الصبار أو أي شئ ؟ |
Güneş odasından kaçtıklarından beri kimse onları görmemiş. | Open Subtitles | لمْ يرهم احد منذ أن تركوا غرفة التشمس لمَ لا يفاجئني ذلك ؟ |
- Sana ayakkabı, kıyafet Güneş kremi ve fazla fazla kuru et ayarladım. | Open Subtitles | لقد اعددت مسبقاً بعض الأحذية والملابس وكريمات التشمس وكثير من اللحم المقدد |
Güneş odasından kaçtıklarından beri kimse onları görmemiş. | Open Subtitles | لمْ يرهم احد منذ أن تركوا غرفة التشمس |
Sadece şu Güneş alan oda.. Bilirsin işte. | Open Subtitles | انه فقط انت تعرف غرفة التشمس |
Güneş, kum, seks. | Open Subtitles | التشمس على الرمل ، الجنس |
Güneş Odası'nı kapatıp Duchamp ile yanındakileri aramamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أنْ نقفل غرفة التشمس و نتعقّب (دوشام) و الآخرين -لمْ يعد هنالك الكثير من الوقت |
Güneş kremi mi? | Open Subtitles | بعد التشمس ؟ |