Evet, şu anda dünyada olan değişimleri izlemek acı veriyor olabilir. | TED | نعم، رؤية هذه التغيرات في العالم الآن يمكن أن تكون مؤلمة. |
Ağır bir felç geçirdikten sonra, onun yaşlanmayan ruhu, bedenindeki değişimleri hassasiyetle izliyor ve ona yardım edenlere minnettar. | TED | بعد جلطة دماغية سيئة جدًا. شاهدت روحه دائمة الشباب التغيرات في الجسم بشفافية، وهو مُمتن للناس الذين يساعدوه. |
Bu ağırlık değişimleri düşüşe veya yükselişe sebep oluyordu ve balonun bu basit hareketi dümen yerine geçiyordu. | TED | وتسمح هذه التغيرات في الوزن للمنطاد بالصعود والهبوط، وتلك الحركة البسيطة للمنطاد هي آلية توجيهه. |
Birbirimizi nasıl seveceğimizi öğrendik ve cinsiyet değişimleri ve ruh değişimleri boyunca kendimizi sevgiye adadık. | TED | لقد تعّلمنا كيف نحب بعضنا البعض، ولقد التزمنا بأن نحب بعضنا البعض على طول التغيرات في الجنس والتغيرات في الروح. |
Buz hız değişimleri dalgalarını biraz farklı yönlere göndererek renkleri birbirinden ayırır. | Open Subtitles | هذه التغيرات في السرعة وترسل موجاتها بإتجاهات مختلفة قليلاً |
Gençlerin beynindeki değişimleri incelediğimiz çalışmamızın ikinci aşaması; yaşa göre beyin aktivitesini fonksiyonel MR kullanarak gözlemlemektir. | TED | ونوع ثاني من الإستقصاء، نستخدمه لتتبع التغيرات في دماغ المراهق، بإستخدام التصوير المغناطيسي الوظيفي للنظر إلى التغيرات في نشاط الدماغ خلال النمو. |
İnsansız hava araçları koca bir araziyi uçabilirler, ama yağmur ormanlarındaki değişimleri izlememize yardımcı olabilecek düzeyde yeterli bir görüş kabiliyetine sahip değiller. | TED | تستطيع الطائرات بدون طيار أن تحلق فوق مساحات شاسعة لكنها لا تملك تقنية إبصار كافية لتعيننا على تتبع التغيرات في الغابات المطيرة |
Yani bizim bilinçli ve güçlü yaratıklar oluşumuza katkı sağlayan moleküllerdeki ya da nöronların bağlantılarındaki değişimleri gösterebilecek çözünürlüğe sahip değiller. | TED | وبالتالي فهي ليست على مستوى من التصميم يُمكَّنها من أن تحدد بدقة التغيرات الجزئية التي تحدث أو التغيرات في أسلاك تلك الشبكات التي تساهم في قدرتنا على أن نكون كائنات واعية وقوية. |
Moe'nun Yeri'ndeki büyük değişimleri kaçırdın. Artık gazeteleri pisuvarların üzerine asıyor. | Open Subtitles | فاتتك بعض التغيرات في حانة (مو)، يعلق الصحف فوق المراحيض الآن |
Şunu biliyoruz ki, ağaç özsuyundaki değişimleri anlayabiliyorlar ve böylece geçen bir yılı farkedebiliyorlar. | Open Subtitles | حسنا, نحن نعلم أنها تستطيع إدراك التغيرات في (نسغ) الأشجار لذلك فإنها تستطيع أن تميز مرور الوقت. |